TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
sınırlama {i} die Abgrenzung {f}
sınırlama {i} die Begrenzung {f}
sınırlama {i} die Begriffsbestimmung {f}
sınırlama {i} die Beschränkung {f}
sınırlama {i} die Demarkation {f}
sınırlama {i} die Demarkierung {f}
sınırlama {i} die Determination {f}
sınırlama {i} die Determinierung {f}
sınırlama {i} der Diorismus {m}
sınırlama {i} die Einschränkung {f}
sınırlama {i} die Kontingentierung {f}
sınırlama {i} die Lokalisierung {f}
sınırlama {i} die Modifikation {f}
sınırlama {i} die Restriktion {f}
sınırlamak {fi} abgrenzen {v}
sınırlamak {v} begrenzen {v}
sınırlamak {v} beschränken {v}
sınırlamak {v} definieren {v}
sınırlamak {v} demarkieren {v}
sınırlamak {fi} einengen {v}
sınırlamak {fi} eingrenzen {v}
sınırlamak {fi} einschränken {v}
sınırlamak {allg} Grenzen setzen {allg}
sınırlamak {fi} limitieren {v}
sınırlamak {v} relativieren {v}
sınırlamak {v} restringieren {v}
sınırlamaları gevşetme {allg} Lockerung von Beschränkungen {allg}
sınırlamaları kaldırma {allg} Aufhebung von Beschränkungen {allg}
sınırlamasız {allg} ohne Beschränkung {allg}
sınırlama kaldırmak {allg} Beschränkung aufheben {allg}
Indirekte Treffer
ertelenmiş vergilerde yıllık sınırlama {i} die Jahresabgrenzung {f}
ertelenmiş vergilerde yıllık sınırlama {allg} jährliche Abgrenzung {allg}
harcamada sınırlama {i} die Ausgabenbeschränkung {f}
hiçbir sınırlama getirmeden {s} unermesslich {adj}
miktar sınırlama {i} die Mengenbegrenzung {f}
miktarda sınırlama {allg} mengenmäßige Beschränkung {allg}
para miktarını sınırlama {i} die Geldmengenbeschränkung {f}
para miktarını sınırlama {allg} Beschränkung der Geldmenge {allg}
süreli sınırlama {allg} zeitliche Begrenzung {allg}
tüzel kişiliği sınırlama öğretisi {i} die Ultra-vires-Lehre {f}