TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
bakan {i} der Beschauer {m}
bakan {i} der Erhalter {m}
bakan {i} der Minister {m}
bakan {i} die Ministerin {f}
bakan genelgesi {i} der Ministererlass {m}
bakan izni {i} der Ministererlass {m}
bakanın görev alanı {i} [pol]das Portefeuille {n}
bakanlar kurulu {i} das Gesamtministerium {n}
bakanlar kurulu {i} das Kabinett {n}
bakanlar kurulu {i} der Kronrat {m}
bakanlar kurulu {i} [pol]der Ministerrat {m}
bakanlar kurulu değişikliği {i} die Kabinettsumbildung {f}
bakanlar kurulu kararı {i} der Kabinettsbeschluss {m}
bakanlar kurulu kararı {i} die Ministerialentschließung {f}
bakanlar kurulu kararı {i} der Ministerratsbeschluss {m}
bakanlar kurulu kararnamesi {i} der Ministerratsbeschluss {m}
bakanlar kurulu toplantısı {i} die Kabinettssitzung {f}
bakanlık {i} das Departement {n}
bakanlık {i} das Ministeramt {n}
bakanlık {i} [pol]das Ministerium {n}
bakanlık çalışanı {fm} Ministerialbeamter {fm}
bakanlık dairesi {i} die Ministerialabteilung {f}
bakanlık düzeyinde bürokrasi {i} die Ministerialbürokratie {f}
bakanlık emrinde örtülü ödenek {i} der Dispositionsfonds {m}
bakanlık memuru {fm} Ministerialbeamter {fm}
bakanlık müdürü {i} der Ministerialdirektor {m}
bakanlık müsteşarı {i} der Staatssekretär {m}
bakanlık özel kalemi {i} die Ministerialkanzlei {f}
bakanlık sayfası {i} das Ministerialblatt {n}
bakanlık tarafından {s} ministerial {adj}
bakanlıkça {s} ministerial {adj}
bakanlıkta genel direktör {i} das Ministerialrat {n}
bakanlıktan gelen {s} ministeriell {adj}
bakant {i} [din]der Bacchant {m}
Indirekte Treffer
asansöre bakan komi {i} der Liftboy {m}
ayak işlerine bakan yardımcı çocuk {i} der Laufbursche {m}
bakan genelgesi {i} der Ministererlass {m}
bakan izni {i} der Ministererlass {m}
caddeye bakan oda {i} das Vorderzimmer {n}
çocuğa günlük bakan kadın {i} die Tagesmutter {f}
dikkatle bakan {i} der Betrachter {m}
el falına bakan {i} der Chiromant {m}
eski bakan {i} der Exminister {m}
ev işlerine bakan kadın {i} die Haushälterin {f}
federal bakan {i} der Reichskommissar {m}
federal bakan {i} der Bundesminister {m}
gemi direğinin yukarıya bakan tarafı {i} [den]der Topp {m}
geriye bakan {s} retrospektiv {adj}
gizli gizli yiyeceğin tadına bakan {i} der Nascher {m}
gizlice yiyeceğin tadına bakan {s} naschhaft {adj}
gizlice yiyeceğin tadına bakan kişi {i} die Naschkatze {f}
güneşe bakan taraf {i} die Sonnenseite {f}
hor bakan {s} abschätzig {adj}
iskambil falına bakan {i} [isk]der Kartenleger {m}
öne bakan oda {i} das Vorderzimmer {n}
önemsiz suçlara davalara bakan mahkeme {i} [huk]das Bagatellgericht {n}
şaşı bakan {i} der Schiefer {m}
şaşkın şaşkın bakan {i} der Gaffer {m}
tuvalete bakan adam {i} der Toilettenmann {m}
tuvalete bakan kadın {i} die Toilettenfrau {f}
yere bakan yürek yakan {i} der Schleicher {m}
yere bakan yürek yakan {allg} es faustdick hinter den Ohren haben {allg}
yıldız falına bakan {i} der Astrologe {m}