DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Ruch {m} [Lit.]koku {i}
ruchbar {adj} ağızdan ağıza dolaşan {s}
ruchbar {adj} ağızdan ağıza yayılan {s}
ruchbar {adj} duyulan {s}
ruchbar {adj} herkes tarafından duyulan {s}
ruchbar werden {allg} ağızdan ağıza yayılmak {allg}
das Ruchgras {n} [Bot.]kokulu çayırotu {i}
ruchlos {adj} adice {s}
ruchlos {adj} alçakça {s}
ruchlos {adj} gaddarca {s}
ruchlos {adj} iğrenç {s}
ruchlos {adj} rezil {s}
ruchlos {adj} vicdansızca {s}
die Ruchlosigkeit {f} adilik {i}
die Ruchlosigkeit {f} alçaklık {i}
die Ruchlosigkeit {f} aşağılık {i}
die Ruchlosigkeit {f} bayağılık {i}
die Ruchlosigkeit {f} gaddarlık {i}
die Ruchlosigkeit {f} vicdansızlık {i}
der Ruck {m} ani hareket {i}
der Ruck {m} aniden çekme {i}
Ruck! {Inter} haydi! {ünl}
Ruck! {Inter} ho! {ünl}
Ruck! {Inter} hop! {ünl}
ruck zuck {allg} haydi! {allg}
ruck zuck {allg} hoop! {allg}
Rück- {prä} geri {önk}
Rück- {prä} geriye {önk}
Rück- {allg} rücua {allg}
ruck-zuck {allg} çabucak {allg}
ruck-zuck {allg} çarçabuk {allg}
ruck-zuck {allg} hemencecik {allg}
ruck-zuck {allg} şak diye {allg}
ruck-zuck {allg} yıldırım gibi {allg}
die Rückansicht {f} arkadan görünüş {i}
die Rückantwort {f} cevaplı posta {i}
die Rückantwortkarte {f} cevaplı posta kartı {i}
ruckartig {adj} hoplaya zıplaya {s}
ruckartig {adj} sarsıla sarsıla {s}
ruckartig {adj} sarsılarak {s}
die Rückäußerung {f} resmi bilgi {i}
die Rückäußerung {f} resmi cevap {i}
der Rückbau {m} dönümlü usul {i}
der Rückbau {m} rabatan {i}
die Rückbesinnung {f} geçmişi anma {i}
die Rückbesinnung {f} geçmişi düşünme {i}
die Rückbesinnung {f} geçmişi yad etme {i}
die Rückbewegung {f} arkaya doğru hareket {i}
die Rückbewegung {f} geriye doğru hareket {i}
rückbezüglich {adj} [Sprachw]dönüşlü {s}
die Rückbildung {f} [Med.]hastalık belirtisinin azalarak yok olması {i}
die Rückbildung {f} [anat.]kullanılmayan organlarda görülen körelme {i}
die Rückbildung {f} [anat.]organın dumura uğraması {i}
die Rückblende {f} geçmişe dönüş {i}
die Rückblende {f} geriye dönüş {i}
rückblenden {itr} geriye dönmek {itr}
rückblenden {itr} geriye dönüş yapmak {itr}
der Rückblick {m} yeniden gözden geçirme {i}
rückblickend {adj} geçmiş günleri hatırlayarak {s}
rückblickend {adj} geçmişe bakarak {s}
die Rückbuchung {f} [Handel]yanlış bir kaydın düzeltilmesi için geriye dönük yapılan kayıt {i}
der Rückbürge {m} rücua kefil {i}
die Rückbürgschaft {f} rücua kefalet {i}
der Rückdampf {m} çürük buhar {i}
der Rückdampf {m} egzoz buharı {i}
rückdatieren {v} geçmişe ait tarih atmak {fi}
der Rückdruck {m} geri basınç {i}
rucken {itr} aniden hareket etmek {itr}
rucken {itr} birdenbire hareket etmek {itr}
rucken {itr} sarsıla sarsıla gitmek {itr}
der Rücken {m} [anat.]arka {i}
der Rücken {m} arşiv {i}
der Rücken {m} [anat.]burun kemeri {i}
rücken {v} fotoğraf çekmek {v}
der Rücken {m} [anat.]dağ kemeri {i}
der Rücken {m} dal {i}
der Rücken {m} hareket etmek {i}
rücken {v} itmek {v}
der Rücken {m} [anat.]sandalye arkalığı {i}
der Rücken {m} [anat.]sırt {i}