DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
das Kreuz {n} azap {i}
das Kreuz {n} baş belası {i}
das Kreuz {n} çarmıh {i}
das Kreuz {n} [Naut.]demir memesi {i}
das Kreuz {n} [Mus]diyez {i}
das Kreuz {n} dörtyol ağzı {i}
das Kreuz {n} [Astr.]Güneytacı {i}
das Kreuz {n} hac {i}
das Kreuz {n} idam sehpası {i}
das Kreuz {n} ispati {i}
das Kreuz {n} istavroz {i}
das Kreuz {n} ıstavroz {i}
das Kreuz {n} kavşak {i}
das Kreuz {n} keder {i}
das Kreuz {n} musibet {i}
das Kreuz {n} sağrı {i}
das Kreuz {n} [anat.]sağrı kemiği {i}
das Kreuz {n} salib {i}
das Kreuz {n} [Kartsp]sinek {i}
das Kreuz {n} üzüntü {i}
das Kreuz {n} [Rel.]haç {i}
Kreuz schlagen {allg} haç çıkarmak {allg}
Kreuz und Quer {allg} bir oraya bir buraya {allg}
Kreuz und Quer {allg} karmakarışık {allg}
Kreuz und Quer {allg} sağa sola {allg}
das Kreuzass {n} [Kartsp]ispati beyi {i}
das Kreuzass {n} [Kartsp]sinek birlisi {i}
das Kreuzband {n} çapraz bağ {i}
der Kreuzbandriss {m} çapraz bağ yırtılması {i}
die Kreuzbandverletzung {f} çapraz bağ yaralanması {i}
das Kreuzbein {n} [anat.]kuyruk sokumu {i}
das Kreuzbein {n} [anat.]sağrı kemiği {i}
das Kreuzbein {n} [Arc]tepe tomurcuğu {i}
die Kreuzblume {f} poligala {i}
die Kreuzblume {f} sütotu {i}
der Kreuzblütler {m} [Bot.]turpgiller {i}
kreuzbrav {adj} doğru {s}
kreuzbrav {adj} dürüst {s}
kreuzbrav {adj} namuslu {s}
Kreuzdonnerwetter! {Inter} Allah belasını versin! {ünl}
Kreuzdonnerwetter! {Inter} Allah kahretsin! {ünl}
der Kreuzdorn {m} [Bot.]akdiken {i}
der Kreuzdorn {m} boyacı dikeni {i}
der Kreuzdorn {m} cehri {i}
der Kreuzdorn {m} [Bot.]geyikdikeni {i}
der Kreuzdorn {m} sarı boya {i}
kreuzdumm {adj} aptaloğlu aptal {s}
kreuzdumm {adj} çok aptal {s}
kreuzdumm {adj} zırdeli {s}
die Kreuzelastizität {f} çapraz elastiklik {i}
Kreuzelastizität des Angebots {allg} arzın çapraz elastiliği {allg}
kreuzen {v} çapraşmak {fi}
kreuzen {v} çapraz hale getirmek {v}
kreuzen {v} çaprazlamak {v}
kreuzen {v} karşılaşmak {v}
kreuzen {v} karşılıklı germek {v}
kreuzen {v} kavuşturmak {fi}
kreuzen {v} kesişmek {v}
kreuzen {v} kırmak {v}
kreuzen {v} [Zoo]melezlemek {v}
kreuzen {itr} [Naut.]rüzgara karşı zikzaklar çizmek {itr}
kreuzen {allg} çarpışmak {allg}
kreuzen {allg} çatışmak {allg}
kreuzen {allg} kesişmek {allg}
der Kreuzer {m} [mil.]kruvazör {i}
der Kreuzer {m} [mil.]madeni para {i}
der Kreuzer {m} [mil.]metelik {i}
der Kreuzer {m} [mil.]savaş gemisi {i}
der Kreuzer {m} [mil.]sportif tekne {i}
das Kreuzeszeichen {n} haç işareti {i}
der Kreuzfahrer {m} Haçlı {i}
der Kreuzfahrer {m} Haçlı seferine katılan {i}
die Kreuzfahrt {f} deniz gezisi {i}
die Kreuzfahrt {f} gemi seyahati {i}
die Kreuzfahrt {f} gemi tatili {i}
das Kreuzfeuer {n} [mil.]çapraz ateş {i}
das Kreuzfeuer {n} çaprazlama ateş {i}
das Kreuzfeuer {n} [mil.]hedef noktası olmak {i}
das Kreuzfeuer {n} [mil.]makas ateşi {i}
das Kreuzfeuer {n} makaslama ateş {i}
Indirekte Treffer
das ans Kreuz schlagen {allg} çarmıha germek {allg}
das Rote Kreuz {allg} Kızılhaç {allg}
dem Roten Kreuz entsprechende türkische Organisation {allg} Kızılay {allg}
ein Kreuz schlagen {allg} istavroz çıkarmak {allg}
ein Kreuz schlagen {allg} haç yapmak {allg}
griechisches Kreuz {allg} Yunan haçı {allg}
jemanden aufs Kreuz legen {allg} birini kazıklamak {allg}
Kreuz schlagen {allg} haç çıkarmak {allg}
Kreuz und Quer {allg} sağa sola {allg}
Kreuz und Quer {allg} karmakarışık {allg}
Kreuz und Quer {allg} bir oraya bir buraya {allg}
mit Kreuz {allg} Haçlı {allg}
Rotes Kreuz {n} Kızılhaç {i}