DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
wahr {adj} asıl {s}
wahr {adj} candan {s}
wahr {adj} doğru {s}
wahr {adj} dürüst {s}
wahr {adj} esas {s}
wahr {adj} gerçek {s}
wahr {adj} hakikat {s}
wahr {adj} hakiki {s}
wahr {a} halis {a}
wahr {adj} içten {s}
wahr {a} katıksız {a}
wahr {adj} katışıksız {s}
wahr {adj} saf {s}
wahr {adj} sağlam {s}
wahr {adj} samimi {s}
wahre Dichte {allg} gerçek yoğunluk {allg}
wahre Reinheit {allg} gerçek saflık {allg}
wahren {v} hak etmek {v}
wahren {v} kazanmak {v}
wahren {v} korumak {v}
wahren {v} muhafaza etmek {fi}
wahren {v} saklamak {v}
wahren {v} savunmak {v}
währen {itr} devam etmek {itr}
währen {itr} sürmek {itr}
währen {itr} sürüp gitmek {itr}
währen {itr} uzayıp gitmek {itr}
während {prp} esnasında {öt}
während {a} halde {a}
während {prp} iken {öt}
während {prp} -ken {öt}
während {a} olmakla beraber {a}
während {prp} olmasına karşın {öt}
während {prp} oysa {öt}
während {prp} sırasında {öt}
während {a} sürece {a}
während {prp} süresince {öt}
während {adv} sürecinde {adv}
während der Arbeitszeit {allg} çalışma süresinde {allg}
während der Arbeitszeit {allg} zamanında {allg}
während der Dauer eines Vertrages {allg} sözleşme süre içinde {allg}
während des Essens {allg} yemek esnasında {allg}
während des Essens {allg} yemek yerken {allg}
während des Unterrichts {allg} ders sırasında {allg}
während dieser Zeit {allg} bu arada {allg}
während dieser Zeit {allg} bu sırada {allg}
währenddem {prp} bu esnada {öt}
währenddem {prp} o sırada {öt}
währenddem {prp} tam o anda {öt}
währenddessen {prp} bu esnada {öt}
währenddessen {a} bu sırada {a}
währenddessen {prp} o sırada {öt}
währenddessen {prp} tam o anda {öt}
Wahrer Büffel {allg} öküz herif {allg}
wahrer Freund {allg} gerçek dost {allg}
wahrhaben {v} geçerli saymak {v}
wahrhaben {v} kabul etmek {v}
wahrhaft {adj} candan {s}
wahrhaft {adj} gerçek {s}
wahrhaft {adv} gerçekten {adv}
wahrhaft {adv} hakikaten {adv}
wahrhaft {adj} hakiki {s}
wahrhaft {adj} içten {s}
wahrhaft {adj} samimi {s}
wahrhaft {adj} yürekten {s}
wahrhaftig {adj} candan {s}
wahrhaftig {adj} doğru {s}
wahrhaftig {adj} dürüst {s}
wahrhaftig {adj} gerçek {s}
wahrhaftig {adv} gerçekten {adv}
wahrhaftig {adv} hakikaten {adv}
wahrhaftig {adj} hakiki {s}
wahrhaftig {adj} içten {s}
wahrhaftig {adj} samimi {s}
wahrhaftig {adj} yürekten {s}
die Wahrhaftigkeit {f} doğruluk {i}
die Wahrhaftigkeit {f} hakikilik {i}
die Wahrhaftigkeit {f} içtenlik {i}
die Wahrhaftigkeit {f} samimiyet {i}
die Wahrheit {f} doğru {i}
Indirekte Treffer
die als wahr erweisen {allg} gerçek olduğu belli olmak {allg}
als wahr erweisen {allg} gerçekleşmek {allg}
Es ist doch wahr {allg} öyledir! {allg}
Es ist doch wahr {allg} doğrudur! {allg}
nicht wahr {allg} öyle değil mi? {allg}
nicht wahr {allg} değil mi! {allg}
nicht wahr {allg} değil mi {allg}
nicht wahr? {allg} değil mi {allg}
sehr wahr {allg} çok doğru! {allg}
seine Interessen wahr nehmen {allg} menfaatlerini korumak {allg}