TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
rüzgar {i} [metr]der Wind {m}
rüzgar almayan {s} windgeschützt {adj}
rüzgar arpı {i} die Äolsharfe {f}
rüzgar çiçeği {i} die Kuhschelle {f}
rüzgar eken fırtına biçer {allg} wer Wind sät, wird Sturm ernten {allg}
rüzgar enerjisi {i} [eko]die Windenergie {f}
rüzgar esiyor {allg} der Wind bläst {allg}
rüzgar esiyor {allg} es windet {allg}
rüzgar esmesi {itr} [metr]wehen {itr}
rüzgar esmesi {itr} winden {itr}
rüzgar fırıldağı {i} der Wetterhahn {m}
rüzgar gibi koşmak {itr} wieseln {itr}
rüzgar gülü {i} die Wetterfahne {f}
rüzgar gülü {i} [metr]die Windfahne {f}
rüzgar gülü {i} die Windrose {f}
rüzgar gülünün dörtte biri {i} [mat]der Quadrant {m}
rüzgar hızı {i} [metr]die Windgeschwindigkeit {f}
rüzgar hızı {i} die Windstärke {f}
rüzgar ile hareket eden baca başlığı {i} der Deflektor {m}
rüzgar nedeniyle yüzeyde oluşan deniz akıntısı {i} [den]die Drift {f}
rüzgar santralı {i} [eko]die Windkraftanlage {f}
rüzgar şiddeti {i} die Windstärke {f}
rüzgar sörfü {i} [sp]das Windsurfing {n}
rüzgar tarafı {i} [den]die Luvseite {f}
rüzgar tarafı {i} die Windseite {f}
rüzgar tarafından dağıtılmak {itr} verwehen {itr}
rüzgar tarlası {i} [elek]der Windpark {m}
rüzgar torbası {i} [metr]der Windsack {m}
rüzgar tüneli {i} der Windkanal {m}
rüzgar türbini {i} [biliş]die Windturbine {f}
rüzgar uğulduyor {allg} der Wind pfeift {allg}
rüzgar yönü {i} die Windrichtung {f}
rüzgara karşı gitmek {fi} [den]anluven {v}
rüzgara karşı gitmek {itr} [den]lavieren {itr}
rüzgara karşı zikzaklar çizmek {itr} [den]kreuzen {itr}
rüzgaraltı {i} [den]die Lee {f}
rüzgarda uçuşmak {itr} [metr]stöbern {itr}
rüzgardan enerji üreten makine {i} das Windrad {n}
rüzgardan korunan bölüm {i} der Windschatten {m}
rüzgardan titremek {itr} klirren {itr}
rüzgarın kesilmesi {i} [tic]die Flaute {f}
rüzgarın verdiği zarar {i} der Windbruch {m}
rüzgarın yönünü gösteren bez parçası {i} [metr]der Windsack {m}
rüzgarla birlikte yayılmak {itr} [metr]wehen {itr}
rüzgarla devirmek {fi} umblasen {v}
rüzgarla uçuşan kum {i} der Flugsand {m}
rüzgar {s} [metr]böig {adj}
rüzgar {s} [metr]windig {adj}
rüzgarlık {i} der Windfang {m}
rüzgarlık {i} die Windjacke {f}
rüzgarsız {adv} laut {adv}
rüzgarsız {a} ruhig {a}
rüzgarsız {s} windstill {adj}
rüzgarsızlık {i} [den]die Kalme {f}
rüzgarsızlık {i} die Windstille {f}
Indirekte Treffer
ani rüzgar darbesi {i} die Sturmbö {f}
ani ve şiddetli rüzgar {i} [metr]der Windstoß {m}
arkadan esen rüzgar {i} der Rückenwind {m}
bacada rüzgar korunak tertibatı {i} der Windfang {m}
çok şiddetli rüzgar {i} [metr]der Orkan {m}
doğudan esen rüzgar {tnz} [metr]Ost {oA}
geminin rüzgar alan yanı {i} [den]die Luv {f}
geminin rüzgar almayan tarafı {i} [den]die Lee {f}
geri taraftan esen rüzgar {i} der Rückenwind {m}
hafif bir rüzgar {allg} ein leiser Wind {allg}
hafif rüzgar {i} [metr]der Windhauch {m}
hafif rüzgar {i} der Hauch {m}
hafif rüzgar {i} der Lufthauch {m}
hafif rüzgar {i} [den]die Brise {f}
hafif rüzgar {i} das Lüftchen {n}
hafif rüzgar {i} [den]die Kühlte {f}
hafif rüzgar {i} der Zephir {m}
hafif rüzgar {i} [metr]die Kühle {f}
ılık rüzgar {allg} warmer Wind {allg}
karşı rüzgar {i} der Gegenwind {m}
rüzgar almayan {s} windgeschützt {adj}
rüzgar arpı {i} die Äolsharfe {f}
rüzgar çiçeği {i} die Kuhschelle {f}
rüzgar eken fırtına biçer {allg} wer Wind sät, wird Sturm ernten {allg}
rüzgar enerjisi {i} [eko]die Windenergie {f}
rüzgar esiyor {allg} es windet {allg}
rüzgar esiyor {allg} der Wind bläst {allg}
rüzgar esmesi {itr} winden {itr}
rüzgar esmesi {itr} [metr]wehen {itr}
rüzgar fırıldağı {i} der Wetterhahn {m}
rüzgar gibi koşmak {itr} wieseln {itr}
rüzgar gülü {i} die Windrose {f}
rüzgar gülü {i} [metr]die Windfahne {f}
rüzgar gülü {i} die Wetterfahne {f}
rüzgar gülünün dörtte biri {i} [mat]der Quadrant {m}
rüzgar hızı {i} die Windstärke {f}
rüzgar hızı {i} [metr]die Windgeschwindigkeit {f}
rüzgar ile hareket eden baca başlığı {i} der Deflektor {m}
rüzgar nedeniyle yüzeyde oluşan deniz akıntısı {i} [den]die Drift {f}
rüzgar santralı {i} [eko]die Windkraftanlage {f}
rüzgar şiddeti {i} die Windstärke {f}
rüzgar sörfü {i} [sp]das Windsurfing {n}
rüzgar tarafı {i} [den]die Luvseite {f}
rüzgar tarafı {i} die Windseite {f}
rüzgar tarafından dağıtılmak {itr} verwehen {itr}
rüzgar tarlası {i} [elek]der Windpark {m}
rüzgar torbası {i} [metr]der Windsack {m}
rüzgar tüneli {i} der Windkanal {m}
rüzgar türbini {i} [biliş]die Windturbine {f}
rüzgar uğulduyor {allg} der Wind pfeift {allg}
rüzgar yönü {i} die Windrichtung {f}
serin rüzgar {allg} frischer Wind {allg}
şiddetli rüzgar {i} der Brausewind {m}
şiddetli rüzgar {allg} böiger Wind {allg}
yandan esen rüzgar {i} [metr]der Seitenwind {m}
yandan esen rüzgar {i} [den]der Dwarswind {m}