TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kıl {i} die Borste {f}
kıl {i} das Haar {n}
kıl {a} haarig {a}
kıl almak {fi} enthaaren {v}
kıl almak {fi} epilieren {v}
kıl biti {i} [hayb]der Haarling {m}
kıl dökücü madde {i} das Haarentfernungsmittel {n}
kıl fırça {i} der Haarpinsel {m}
kıl folikülü {i} [hek]der Haarbalg {m}
kıl gibi {s} borstenartig {adj}
kıl gibi {s} fadendünn {adj}
kıl gibi {s} haarbreit {adj}
kıl gibi ince {s} haarfein {adj}
kıl herif {i} die Borste {f}
kıl kayış {i} der Haarriemen {m}
kıl küflücesi {i} [hek]die Haarpilzkrankheit {f}
kıl kurdu {i} [hayb]der Fadenwurm {m}
kıl payı {i} die Haaresbreite {f}
kıl payı {s} haarscharf {adj}
kıl payı {allg} um ein Haar {allg}
kıl payı {allg} um Haaresbreite {allg}
kıl payı kaçırmak {allg} vor der Nase wegfahren {allg}
kıl payı kurtulmak {allg} mit knapper Not davonkommen {allg}
kıl süzgeç {i} das Haarsieb {n}
kıl testere {i} die Laubsäge {f}
kıl testere {i} die Lochsäge {f}
kıl testere {i} die Festere Laubsäge {f}
kıl üstünde olmak {allg} auf des Messers Schneide stehen {allg}
kıl üstünde olmak {allg} etwas hängt an einem Haar {allg}
kıl yakı {i} [hek]das Haarseil {n}
kılavuz {i} der Cicerone {m}
kılavuz {i} der Dragoman {m}
kılavuz {i} der Führer {m}
kılavuz {i} [tek]der Gewindebohrer {m}
kılavuz {i} das Handbuch {n}
kılavuz {i} der Leitfaden {m}
kılavuz {i} [tek]der Lenker {m}
kılavuz {i} [den]der Lotse {m}
kılavuz {i} der Mentor {m}
kılavuz {i} der Reiseführer {m}
kılavuz {i} die Reiseführerin {f}
kılavuz {i} der Touristenführer {m}
kılavuz {i} die Anleitung {f}
kılavuz {i} die Führung {f}
kılavuz balığı {i} [hayb]der Lotsenfisch {m}
kılavuz borusu {i} das Passrohr {n}
kılavuz çark {i} [tek]das Leitrad {n}
kılavuz çizgi {i} der Leitstrahl {m}
kılavuz çizgileri {allg} [biliş]Gitternetzlinien {allg}
kılavuz çizgisi {i} [mat]die Leitlinie {f}
kılavuz değer {i} das Richtwert {n}
kılavuz dingil {i} [tek]die Leitachse {f}
kılavuz direği {i} die Lenkrolle {f}
kılavuz düzeni {i} die Leitvorrichtung {f}
kılavuz eşek {i} der Leitesel {m}
kılavuz fosil {i} [yerb]das Leitfossil {n}
kılavuz hayvan {i} das Leittier {n}
kılavuz hayvanı {i} der Führungsesel {m}
kılavuz istasyonu {i} [den]der Lotsendienst {m}
kılavuz kitap {i} das Vademekum {n}
kılavuz kitap {i} [yol]der Wegweiser {m}
kılavuz koyun {i} der Leithammel {m}
kılavuz makara {i} [tek]die Leitrolle {f}
kılavuz rayı {i} [demy]die Führungsschiene {f}
kılavuz rayı {i} [demy]die Leitschiene {f}
kılavuz servisi {i} der Lotsendienst {m}
kılavuz silindir {i} die Leitwalze {f}
kılavuz tertibatı {i} die Leitvorrichtung {f}
kılavuz ücreti {i} das Lotsengeld {n}
kılavuzluk etmek {v} leiten {v}
kılavuzluk etmek {v} [den]lotsen {v}
kılavuzluk fonu {i} der Beratungsfonds {m}
kılavuzluk hizmeti {i} der Beratungsdienst {m}
kılavuzluk hizmeti {i} [den]der Lotsendienst {m}
kılbiti {i} die Filzlaus {f}
kılburun {i} [coğ]die Landzunge {f}
kılcal {s} kapillar {adj}
kılcal boru {i} das Haarröhrchen {n}
kılcal boru {i} die Kapillarröhre {f}
kılcal damar {i} [anat]das Haargefäß {n}