TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yakı {i} das Ätzmittel {n}
yakı {i} [hek]die Fangopackung {f}
yakı {i} das Zugpflaster {n}
yakı otu {i} das Weidenröschen {n}
yakı yakmak {fi} abätzen {v}
yakı yapıştırmak {v} bepflastern {v}
yakı {i} der Anzünder {m}
yakı {a} [kim]ätzend {a}
yakı {s} beißend {adj}
yakı {s} beizend {adj}
yakı {s} brennend {adj}
yakı {s} brütend {adj}
yakı {s} brütig {adj}
yakı {s} kaustisch {adj}
yakı {a} prall {a}
yakı {s} scharf {adj}
yakı {adv} zündend {adv}
yakı asit {s} [kim]scharf {adj}
yakı bir maddeyle aşındırma {i} [kim]die Ätzung {f}
yakı bir maddeyle dağlama {i} [kim]die Ätzung {f}
yakı bir maddeyle yakma {i} [kim]die Ätzung {f}
yakı koku {allg} stechender Geruch {allg}
yakı madde {i} [tek]das Abbeizmittel {n}
yakı madde {i} das Ätzmittel {n}
yakı madde {i} die Beize {f}
yakı maddeler ile yaralamak {v} verätzen {v}
yakı maddelerle oluşmuş deride yanma ve kızarma {i} [hek]die Verätzung {f}
yakı sıcak {allg} brütende Hitze {allg}
yakı sıcak {i} die Bruthitze {f}
yakı sıcak {s} bullig {adj}
yakıcılık {i} die Scharfe {f}
yakıcılık {i} die Schärfe {f}
yakılacak ispirto {i} der Brennspiritus {m}
yakılmış cesetlerin küllerinin konduğu mezar {i} das Brandgrab {n}
yakın {i} der Anhang {m}
yakın {s} anverwandt {adj}
yakın {s} aufgeschlossen {adj}
yakın {s} baldig {adj}
yakın {s} benachbart {adj}
yakın {a} eng {a}
yakın {adv} fast {adv}
yakın {s} geschlossen {adj}
yakın {s} nah {adj}
yakın {adv} nahe {adv}
yakın {s} nahe stehend {adj}
yakın {a} nahestehend {a}
yakın {öt} unfern {prp}
yakın {s} verwandt {adj}
yakın akraba evliliği {i} die Inzucht {f}
yakın arkadaş olmak {fi} zusammenhängen {v}
yakın arkadaşlık {i} die Brüderschaft {f}
yakın bilgiler {allg} nähere Angaben {allg}
yakın bir kız arkadaşım {allg} eine nahe Freundin von mir {allg}
yakın bir zaman önce {adv} neuerlich {adv}
yakın bir zamana kadar {allg} bis vor kurzem {allg}
yakın bir zamanda {allg} in absehbarer Zeit {allg}
yakın bölge {i} der Nahbereich {m}
yakın bulunan bir erkeğe hitap şekli {i} der Onkel {m}
yakın çekim {i} die Nahaufnahme {f}
yakın çevre içinde {adv} privatissime {adv}
yakın çevre treni {i} der Nahzug {m}
yakın çevrede bulunan {s} umliegend {adj}
Yakın Doğu {allg} Naher Osten {allg}
Yakın Doğu {i} der Nahost {m}
yakın dost {i} der Duzfreund {m}
yakın dost olmak {fi} eng befreundet sein {v}
yakın dostluk {i} die Nähe {f}
yakın erkek arkadaş {i} der Intimus {m}
yakın hedef {i} das Nahziel {n}
yakın hısımlık hakkı {i} das Retraktrecht {n}
yakın ilişki {i} die Bindung {f}
yakın ilişki {i} das Naheverhältnis {n}
yakın ilişki {i} die Tuchfühlung {f}
yakın ilişki kurmak {v} knüpfen {v}
yakın ilişki kurmak {v} [tek]verzahnen {v}
yakın iyi göremeyen {s} [hek]weitsichtig {adj}
yakın kadın arkadaş {s} intima {adj}
yakın koruma {i} der Schutzmann {m}
yakın muhit {i} die Nähe {f}
yakın olan {s} gelegen {adj}
Indirekte Treffer
çinkooksit içeren yakı {i} [bitk]der Leukoplast {m}
kıl yakı {i} [hek]das Haarseil {n}
yakı otu {i} das Weidenröschen {n}
yakı yakmak {fi} abätzen {v}
yakı yapıştırmak {v} bepflastern {v}