TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
aykırı {a} abartig {a}
aykırı {s} abseitig {adj}
aykırı {adv} abweichend {adv}
aykırı {a} entgegen {a}
aykırı {s} entgegengesetzt {adj}
aykırı {öt} gegen {prp}
aykırı {a} gegensätzlich {a}
aykırı {s} inkompatibel {adj}
aykırı {s} konträr {adj}
aykırı {s} oppositionell {adj}
aykırı {s} regelwidrig {adj}
aykırı {a} wider {a}
aykırı {s} widersprüchlich {adj}
aykırı {s} widrig {adj}
aykırı {a} zuwider {a}
aykırı {s} zuwiderlaufend {adj}
aykırı davranış {i} die Zuwiderhandlung {f}
aykırı davranmak {fi} entgegenhandeln {v}
aykırı davranmak {fi} verstoßen {v}
aykırı davranmak {itr} widersprechen {itr}
aykırı davranmak {fi} zuwiderhandeln {v}
aykırı düşüncede olan {s} paradox {adj}
aykırı düşünceli {allg} anders gesinnt {allg}
aykırı düşünen {i} der Querdenker {m}
aykırı hareket {i} der Unfug {m}
aykırı hareket {i} der Verstoß {m}
aykırı hareket {i} die Zuwiderhandlung {f}
aykırı hareket eden {fm} [huk]Zuwiderhandelnder {fm}
aykırı inanç {i} das Paradox {n}
aykırı inanç {i} das Paradoxon {n}
aykırı işler {i} das Allotria {n}
aykırı katmanlaşma {i} [yerb]die Diskordanz {f}
aykırı olarak kabul edilen bir mezhebe mezhebe katılanların tümü {i} die Sekte {f}
aykırı olmak {itr} [mat]divergieren {itr}
aykırı olmak {fi} zuwiderlaufen {v}
aykırı ses {i} [pol]der Abweichler {m}
aykırılaşmak {itr} [mat]divergieren {itr}
aykırılık {i} die Abweichung {f}
aykırılık {i} die Anomalie {f}
aykırılık {i} der Gegensatz {m}
aykırılık {i} die Inkompatibilität {f}
aykırılık {i} der Konflikt {m}
aykırılık {i} der Kontrast {m}
aykırılık {i} das Paradox {n}
aykırılık {i} das Paradoxon {n}
aykırılık {i} der Verstoß {m}
aykırılık {i} die Widersprüchlichkeit {f}
aykırılık {i} der Widerstreit {m}
aykırılık göstermek {itr} kontrastieren {itr}
Indirekte Treffer
ahlaka aykırı {s} unanständig {adj}
ahlaka aykırı {s} anstößig {adj}
ahlaka aykırı {s} sittenwidrig {adj}
ahlaka aykırı {s} anstandswidrig {adj}
ahlaka aykırı {s} unsittlich {adj}
ahlaka aykırı {s} sittenlos {adj}
ahlaka aykırı {s} unmoralisch {adj}
ahlaka aykırı {s} Plump {adj}
ahlaka aykırı {s} unlauter {adj}
ahlaka aykırı {s} ausschweifend {adj}
ahlaka aykırı söz {i} die Zote {f}
ahlaki değerlere aykırı olmayan {s} harmlos {adj}
akde aykırı hareket etmek {allg} vertragswidrig handeln {allg}
akde aykırı işlem {allg} vertragswidrige Handlung {allg}
akla mantığa aykırı {s} unfasslich {adj}
akla mantığa aykırı {s} unfassbar {adj}
amaca aykırı {adv} zweckwidrig {adv}
amaca aykırı {s} unzweckmäßig {adj}
anayasaya aykırı {s} verfassungswidrig {adj}
aşırı ve aykırı talepte bulunmak {fi} anmaßen {v}
avcılık kurallarına aykırı avlanan kişi {i} der Schießer {m}
aykırı davranış {i} die Zuwiderhandlung {f}
aykırı davranmak {fi} entgegenhandeln {v}
aykırı davranmak {fi} zuwiderhandeln {v}
aykırı davranmak {itr} widersprechen {itr}
aykırı davranmak {fi} verstoßen {v}
aykırı düşüncede olan {s} paradox {adj}
aykırı düşünceli {allg} anders gesinnt {allg}
aykırı düşünen {i} der Querdenker {m}
aykırı hareket {i} die Zuwiderhandlung {f}
aykırı hareket {i} der Verstoß {m}
aykırı hareket {i} der Unfug {m}
aykırı hareket eden {fm} [huk]Zuwiderhandelnder {fm}
aykırı inanç {i} das Paradoxon {n}
aykırı inanç {i} das Paradox {n}
aykırı işler {i} das Allotria {n}
aykırı katmanlaşma {i} [yerb]die Diskordanz {f}
aykırı olarak kabul edilen bir mezhebe mezhebe katılanların tümü {i} die Sekte {f}
aykırı olmak {fi} zuwiderlaufen {v}
aykırı olmak {itr} [mat]divergieren {itr}
aykırı ses {i} [pol]der Abweichler {m}
bir kanuna aykırı harekette bulunmak {allg} gegen ein Gesetz verstoßen {allg}
bir şeye aykırı hareket etmek {allg} einer Sache entgegenhandeln {allg}
bir şeye aykırı olmak {allg} im Gegensatz zu etw stehen {allg}
bir şeye aykırı olmak {allg} einer Sache ins Gesicht schlagen {allg}
birbirine aykırı {a} widersprüchlich {a}
bütünüyle aykırı {s} widerspruchsvoll {adj}
dile aykırı {s} sprachwidrig {adj}
doğasına aykırı {s} wesensfremd {adj}
doğaya aykırı {s} widernatürlich {adj}
dostluğa aykırı {s} unkameradschaftlich {adj}
düzene aykırı {s} ordnungswidrig {adj}
edebe aykırı {s} unanständig {adj}
edebe aykırı {s} gewagt {adj}
edebe aykırı söz {i} die Zote {f}
emre aykırı olarak {s} befehlswidrig {adj}
erkekliğe aykırı {s} unmännlich {adj}
geleneklere aykırı {s} sittenwidrig {adj}
genel düzene aykırı {allg} ordnungswidrig {allg}
gerçeğe aykırı {s} unwahr {adj}
gerçeğe aykırı {s} wahrheitswidrig {adj}
gerçeğe aykırı {s} unwahrhaftig {adj}
gerçeğe aykırı olan {s} wirklichkeitsfremd {adj}
göreve aykırı {s} pflichtwidrig {adj}