DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
die Richtantenne {f} yönü çevrilmiş anten {i}
die Richtantenne {f} yönü değiştirilebilen anten {i}
der Richtbaum {m} bina inşaatının tamamlanmasını kutlamak amacıyla çatıya dikilen süslü ağaç veya direk {i}
das Richtbeil {n} cellat baltası {i}
das Richtbeil {n} cellat satırı {i}
das Richtbeil {n} giyotin {i}
der Richtblock {m} kafa keserek yapılan idamlarda kafanın üzerine yaslandığı tahta {i}
richten {v} ayarlamak {fi}
richten {v} boyun eğmek {v}
richten {v} çevirmek {v}
richten {v} dikelmek {v}
richten {v} doğrulmak {v}
richten {v} [Tec]doğrultmak {v}
richten {v} düzeltmek {v}
richten {v} düzene sokmak {v}
richten {v} düzenlemek {v}
richten {v} hazırlamak {v}
richten {v} hitap etmek {fi}
richten {itr} [Jur.]hüküm vermek {itr}
richten {v} isteğe uymak {v}
richten {itr} [Jur.]karar vermek {itr}
richten {v} kesmek {v}
richten {itr} [Jur.]mahkum etmek {itr}
richten {v} nişan almak {fi}
richten {v} riayet etmek {v}
richten {v} tevcih etmek {fi}
richten {itr} [Jur.]yargıda bulunmak {itr}
richten {v} yerine koymak {v}
richten {v} yerleştirmek {v}
richten {v} yoluna koymak {v}
richten {v} yöneltmek {v}
richten {v} yönetmek {fi}
richten {v} yönlendirmek {v}
richten {allg} bir şeye uymak {allg}
richten {allg} birisini örnek almak {allg}
richten nach {v} uymak {fi}
der Richter {m} [Jur.]hakim {i}
der Richter {m} [Jur.]yargıç {i}
die Richter-Skala {f} [Geol]deprem şiddeti ölçeği {i}
die Richter-Skala {f} [Geol]richter ölçeği {i}
der Richter-Spruch {m} [Jur.]yargıç kararı {i}
das Richteramt {n} hakimlik {i}
das Richteramt {n} hakimlik görevi {i}
das Richteramt {n} [Jur.]yargıçlık {i}
das Richteramt {n} [Jur.]yargıçlık görevi {i}
der Richteramtsanwärter {m} hakimlik görevine aday {i}
die Richteramtsprüfung {f} hakimlik sınavı {i}
die Richterin {f} [Jur.]bayan hakim {i}
die Richterin {f} [Jur.]bayan yargıç {i}
die Richterin {f} hakim {i}
die Richterin {f} yargıç {i}
das Richterkollegium {n} [Jur.]mahkeme heyeti {i}
richterlich {a} yargısal {a}
richterlich {allg} hakim tarafından {allg}
richterlich {allg} hakimce {allg}
richterlich {a} kazai {a}
richterlich {adj} [Jur.]yargı {s}
richterlich {adj} [Jur.]yargıçla ilgili {s}
richterliche Entscheidung {allg} [Jur.]mahkeme kararı {allg}
die richterliche Haftprüfung {f} yargısal denetim {i}
das Richterprivileg {n} yargısal ayrıcalık {i}
das Richterrecht {n} [Jur.]yargısal hukuk {i}
die Richterschaft {f} hakimlik {i}
der Richterspruch {m} hakim kararı {i}
der Richterspruch {m} hüküm {i}
der Richterspruch {m} yargı {i}
der Richterstuhl {m} mahkeme {i}
der Richterstuhl {m} yargı kürsüsü {i}
das Richtfest {n} kaba inşaat çatısı yerleştirildiğinde yapılan işçiler arasındaki eğlence {i}
der Richtfunk {m} belirli yöndeki antenlerle alınabilen radyo yayını {i}
die Richtgeschwindigkeit {f} [Auto]önerilen standart hız {i}
der Richthammer {m} [Tec]kaportacı çekici {i}
der Richthebel {m} kuyruk manivelası {i}
richtig {adj} asıl {s}
richtig {adv} çok {adv}
richtig {adj} doğru {s}
richtig {adj} gerçek {s}
richtig {a} gerçekten {a}
richtig {a} hakiki {a}
richtig {a} hatasız {a}