DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
halb {adj} buçuk {s}
halb {adj} yarı {s}
halb {adj} yarım {s}
halb eins {allg} on iki buçuk {allg}
halb eins {allg} saat yarım {allg}
halb eins {allg} yarım {allg}
halb erloschen sein {allg} bitmeye yüz tutmak {allg}
halb erloschen sein {allg} sönmeye yüz tutmak {allg}
halb links {adj} hafif sol {s}
halb nackt {adj} yarı çıplak {s}
halb offen {adj} yarı açık {s}
halb offiziell {allg} yarı resmi {allg}
halb öffnen {v} aralamak {fi}
halb rechts {adj} hafif sağ {s}
halb rechts {adj} yarı sağ {s}
Halb reif {adj} tam olgunlaşmamış {s}
Halb reif {adj} yarı olmuş {s}
halb sitzend {adj} yarı oturarak yan yatarak {s}
halb soviel {allg} yarısı kadar {allg}
halb tot {adj} yan ölü {s}
halb tot prügeln {allg} ölesiye dövmek {allg}
halb und halb {allg} fifti fifti {allg}
halb und halb {allg} yarı yarıya {allg}
halb verrückt {adj} yarı akıllı {s}
halb verrückt {adj} yarı deli {s}
halb voll {adj} yarı dolu {s}
halb wach {adj} uyku sersemi {s}
halb wach {adj} yarı uyanık {s}
halb wissen {allg} yarım yamalak bilmek {allg}
halbamtlich {adj} yarı resmi {s}
der Halbautomat {m} yarı otomatik makine {i}
halbautomatisch {a} yarı otomatik {a}
der Halbbalken {m} [Arc]yarım kiriş {i}
die Halbbildung {f} yarım bilgi {i}
die Halbbildung {f} yarım eğitim {i}
das Halbblut {n} melez {i}
das Halbblut {n} yarımkan {i}
der Halbbruder {m} yarı üvey erkek kardeş {i}
halbbürtig {adj} sadece ana veya babası bir olan {s}
halbbürtige Geschwister {allg} sadece ana veya baba bir kardeşler {allg}
halbbürtige Geschwister {allg} yarı üvey kardeşler {allg}
die Halbbürtigkeit {f} melezlik {i}
die Halbbürtigkeit {f} yarım kanlılık {i}
das Halbdunkel {n} loşluk {i}
das Halbdunkel {n} alacakaranlık {i}
halbdunkel {adj} loş {s}
halbdunkel {adj} yarı karanlık {s}
die Halbe {f} yarım litre {i}
halbe Kraft {allg} [Naut.]yarım yol! {allg}
halbe Note {allg} [Mus]ikilik {allg}
halbe Note {allg} [Mus]yarım nota {allg}
halbe Pause {allg} [Mus]ikilik {allg}
halbe Pension {allg} yarım pansiyon {allg}
halbe Portion {allg} çelimsiz {allg}
halbe Portion {allg} yarım porsiyon {allg}
halbe Portion {allg} zayıf {allg}
der Halbedelstein {m} ucuz kıymetli taş {i}
der Halbedelstein {m} [Berg]yarı kıymetli taş {i}
halber {prp} -dan dolayı {öt}
halber {prp} -den dolayı {öt}
halber {a} dolayı {a}
halber {prp} nedeniyle {öt}
halber {prp} uğruna {öt}
halber {a} uğrunda {a}
halber Ton {allg} [Mus]yarım ses {allg}
das Halberzeugnis {n} yarı işlenmiş ürün {i}
das Halberzeugnis {n} yarı mamul {i}
der Halbesel {m} [Zoo]katır {i}
der Halbesel {m} [Zoo]Tibet atı {i}
das Halbfabrikat {n} yarı mamul {i}
die Halbfabrikate {pl} yarı mamuller {ç}
halbfertig {a} yarı işlenmiş {a}
halbfertig {adv} yarı mamul {adv}
halbfertig {adv} yüzüstü {adv}
halbfertige Erzeugnisse {allg} yarı mamuller {allg}
das Halbfertigprodukt {n} yan mamul {i}
die Halbfertigwaren {pl} yarı işlenmiş mallar {ç}
die Halbfertigwaren {pl} yarı mamuller {ç}
halbfett {adj} az yağlı {s}
halbfett {adj} yarı siyah renkli baskı {s}
Indirekte Treffer
es ist halb drei {allg} saat iki buçuk {allg}
halb eins {allg} yarım {allg}
halb eins {allg} saat yarım {allg}
halb eins {allg} on iki buçuk {allg}
halb erloschen sein {allg} sönmeye yüz tutmak {allg}
halb erloschen sein {allg} bitmeye yüz tutmak {allg}
halb links {adj} hafif sol {s}
halb nackt {adj} yarı çıplak {s}
halb offen {adj} yarı açık {s}
halb offiziell {allg} yarı resmi {allg}
halb öffnen {v} aralamak {fi}
halb rechts {adj} yarı sağ {s}
halb rechts {adj} hafif sağ {s}
Halb reif {adj} yarı olmuş {s}
Halb reif {adj} tam olgunlaşmamış {s}
halb sitzend {adj} yarı oturarak yan yatarak {s}
halb soviel {allg} yarısı kadar {allg}
halb tot {adj} yan ölü {s}
halb tot prügeln {allg} ölesiye dövmek {allg}
halb und halb {allg} fifti fifti {allg}
halb und halb {allg} yarı yarıya {allg}
halb verrückt {adj} yarı deli {s}
halb verrückt {adj} yarı akıllı {s}
halb voll {adj} yarı dolu {s}
halb wach {adj} yarı uyanık {s}
halb wach {adj} uyku sersemi {s}
halb wissen {allg} yarım yamalak bilmek {allg}
mit halb offenen Augen {allg} yarı açık gözle {allg}