DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Streich {m} aptallık {i}
der Streich {m} budalalık {i}
der Streich {m} darbe {i}
der Streich {m} kılıç darbesi {i}
der Streich {m} muziplik {i}
der Streich {m} numara {i}
der Streich {m} oyun {i}
der Streich {m} şaka {i}
der Streich {m} sersemlik {i}
der Streich {m} vuruş {i}
das Streichblech {n} saban demiri {i}
streicheln {v} okşamak {v}
streicheln {v} sevmek {fi}
streichen {v} aşağı indirmek {v}
streichen {v} badana etmek {fi}
streichen {v} badana yapmak {fi}
streichen {v} badanalamak {fi}
streichen {v} boyamak {v}
streichen {v} çizmek {v}
das Streichen {n} damar yönü {i}
streichen {v} dolaşmak {fi}
streichen {itr} elini bir şeyin üzerinde gezdirmek {itr}
streichen {v} ellerini bir şeyin üzerine sürmek {v}
streichen {v} elleriyle ovalamak {v}
streichen {itr} esmek {itr}
streichen {v} gezinmek {fi}
streichen {v} indirmek {v}
streichen {v} iptal etmek {v}
streichen {v} ovmak {fi}
streichen {v} silmek {v}
streichen {v} sıvazlamak {fi}
streichen {v} sürmek {fi}
das Streichen {n} tabaka yönü {i}
streichen {v} üzerine sürmek {v}
der Streicher {m} [Mus]yaylı enstrüman çalıcısı {i}
das Streichholz {n} kibrit {i}
die Streichholzfabrik {f} kibrit fabrikası {i}
die Streichholzindustrie {f} kibrit sanayii {i}
der Streichholzmensch {m} çöp adam {i}
die Streichholzschachtel {f} kibrit kutusu {i}
das Streichinstrument {n} [Mus]yaylı çalgı {i}
das Streichinstrument {n} [Mus]yaylı saz {i}
der Streichkäse {m} krem peynir {i}
der Streichkäse {m} yumuşak peynir {i}
der Streichkontakt {m} sürtme kontağı {i}
die Streichmaschine {f} tarak makinesi {i}
das Streichmaß {n} yalama ölçüsü {i}
das Streichmesser {n} rakle bıçağı {i}
das Streichorchester {n} [Mus]yaylı çalgılar orkestrası {i}
das Streichquartett {n} [Mus]yaylı çalgılar dörtlüsü {i}
die Streichrichtung {f} uzama yönü {i}
die Streichung {f} adı silinen şey {i}
die Streichung {f} bir şeyden silme {i}
die Streichung {f} çıkarılan şey {i}
die Streichung {f} listeden çıkarma {i}
die Streichung {f} listeden çizme {i}
die Streichung {f} silinti {i}
die Streichwurst {f} ekmeğe sürülen sucuk {i}
der Streif {m} bant {i}
der Streif {m} şerit {i}
die Streife {f} [mil.]devriye {i}
die Streife {f} kol {i}
der Streifen {m} bant {i}
streifen {v} çıkarmak {v}
der Streifen {m} çizgi {i}
der Streifen {m} çubuk {i}
der Streifen {m} dalga {i}
streifen {v} değinmek {fi}
streifen {v} dokunmak {v}
streifen {itr} dolaşmak {itr}
der Streifen {m} film {i}
streifen {itr} gezinmek {itr}
streifen {v} iptal etmek {v}
streifen {v} kaldırmak {v}
der Streifen {m} lime {i}
der Streifen {m} şerit {i}
streifen {v} silmek {v}
streifen {v} sıvamak {v}
streifen {v} sıyırıp geçmek {v}
streifen {v} temas etmek {v}