DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
anstechen {v} açmak {fi}
anstechen {v} batırmak {fi}
anstechen {v} delerek açmak {fi}
anstechen {v} delici bir şey batırmak {fi}
anstechen {v} delmek {fi}
anstechen {v} dürtüp harekete geçirmek {fi}
anstecken {v} [Med.]ateş tutuşturmak {fi}
anstecken {v} bulanmak {fi}
anstecken {v} bulaştırmak {fi}
anstecken {v} geçirmek {fi}
anstecken {v} geçmek {fi}
anstecken {v} [Med.]hastalık bulaştırmak {fi}
anstecken {v} [Med.]hastalık geçirmek {fi}
anstecken {v} [Med.]hastalık yaymak {fi}
anstecken {v} [Med.]iğnelemek {fi}
anstecken {v} [Med.]iliştirmek {fi}
anstecken {v} [Med.]ışık açmak {fi}
anstecken {v} [Med.]sigara yakmak {fi}
anstecken {v} sirayet etmek {fi}
anstecken {v} sirayet ettirmek {fi}
anstecken {v} tutuşturmak {fi}
anstecken {v} [Med.]yakmak {fi}
anstecken {allg} bulaşmak {allg}
ansteckend {adj} [Med.]bulaşıcı {s}
ansteckend {a} enfeksiyöz {a}
ansteckend {a} geçici {a}
ansteckend {a} mikroplu {a}
ansteckend {adj} [Med.]salgın {s}
ansteckend {adj} [Med.]sari {s}
ansteckend {adj} [Med.]bulaşıcı {s}
ansteckende Krankheit {allg} bulaşıcı hastalık {allg}
ansteckende Krankheiten {allg} bulaşıcı hastalıklar {allg}
die Anstecknadel {f} broş {i}
die Anstecknadel {f} takı {i}
die Ansteckung {f} bulanma {i}
die Ansteckung {f} [Med.]bulaşma {i}
die Ansteckung {f} [Med.]enfeksiyon {i}
die Ansteckung {f} [Med.]geçme {i}
die Ansteckung {f} sirayet {i}
die Ansteckungsgefahr {f} bulaşıcılık {i}
die Ansteckungsgefahr {f} bulaşma tehlikesi {i}
anstehen {v} borcu açık olmak {fi}
anstehen {v} devam etmek {fi}
anstehen {v} [Jur.]gün belirlemek {fi}
anstehen {v} kuyruğa girmek {fi}
anstehen {v} kuyruk olmak {fi}
anstehen {v} ödenmemiş olmak {fi}
anstehen {v} sakınca görmek {fi}
anstehen {v} sıra beklemek {fi}
anstehen {v} sırada durmak {fi}
anstehen {v} sıraya dizilmek {fi}
anstehen {v} sıraya girmek {fi}
anstehen {v} sürmek {fi}
anstehen {v} uygun olmak {fi}
anstehen {v} uymak {fi}
anstehen {v} yakışmak {fi}
anstehen lassen {allg} bir şeyi geciktirmek {allg}
anstehend {adj} açıkta duran {s}
anstehend {adj} maden cevheri {s}
anstehendes Gestein {allg} [Berg]yerli kaya {allg}
das Ansteigen {n} artış {i}
ansteigen {v} artmak {fi}
ansteigen {v} çoğalmak {fi}
ansteigen {v} sıklaşmak {fi}
ansteigen {v} yukarıya doğru çıkmak {fi}
das Ansteigen {n} yükselme {i}
ansteigen {v} yükselmek {fi}
ansteigend {adj} yokuşlu {s}
ansteigende Kosten {allg} artan maliyet {allg}
anstelle {prp} yerinde {öt}
anstelle {prp} yerine {öt}
anstellen {v} açmak {fi}
anstellen {v} bir göreve {fi}
anstellen {v} bir şeyi bir yere dayamak {fi}
anstellen {v} davranmak {fi}
anstellen {v} vermek {fi}
anstellen {v} işe almak {fi}
anstellen {v} işe koymak {fi}
anstellen {v} işe yerleştirmek {fi}
anstellen {v} istihdam etmek {fi}