TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yatmak {itr} bleiben {itr}
yatmak {allg} in die Heia gehen {allg}
yatmak {fi} ins Bett gehen {v}
yatmak {itr} kuschen {itr}
yatmak {itr} liegen {itr}
yatmak {itr} ruhen {itr}
yatmak {itr} schlafen {itr}
yatmak {allg} betten {allg}
yatmak {fi} hinlegen {v}
yatmak {fi} lagern {v}
yatmak {fi} legen {v}
yatmak {allg} schlafen legen {allg}
yatmak {allg} zu Bett gehen {allg}
Indirekte Treffer
açık havada yatmak {itr} lagern {itr}
aklı yatmak {fi} vergewissern {v}
bir işi başardım diye yan gelip yatmak {allg} auf seinen Lorbeeren ausruhen {allg}
bir kadınla yatmak {v} beschlafen {v}
boylu boyunca yatmak {fi} lagern {v}
cezaevinde yatmak {allg} im Gefängnis sitzen {allg}
erketeye yatmak {allg} Schmiere stehen {allg}
gülmekten yerlere yatmak {fi} kringeln {v}
Güneş'te tembel tembel yatmak {allg} in der Sonne aalen {allg}
hapis yatmak {itr} sitzen {itr}
hapis yatmak {allg} im Gefängnis sitzen {allg}
hapis yatmak {itr} brummen {itr}
hapis yatmak {fi} absitzen {v}
hapis yatmak {v} [huk]verbüßen {v}
hapishanede yatmak {allg} im Knast sitzen {allg}
hapishanede yatmak {allg} bei Wasser und Brot sitzen {allg}
hapishanede yatmak {allg} auf Nummer Sicher sitzen {allg}
hapiste yatmak {fi} spinnen {v}
hasta yatmak {fi} flachliegen {v}
hasta yatmak {fi} daniederliegen {v}
hasta yatmak {s} danieder {adj}
hastalanıp yatmak {s} danieder {adj}
hastalıktan dolayı yatmak {allg} das Bett hüten {allg}
hastalıktan dolayı yatmak {allg} auf der Nase liegen {allg}
hastanede yatmak {allg} im Krankenhaus liegen {allg}
kafayı vurup yatmak {allg} hinhauen {allg}
karantinada yatmak {fi} in Quarantäne liegen {v}
kodeste yatmak {allg} im Kittchen sitzen {allg}
kuluçkaya yatmak {itr} glucken {itr}
kuluçkaya yatmak {v} brüten {v}
kuluçkaya yatmak {fi} ausbrüten {v}
kuluçkaya yatmak {fi} anbrüten {v}
olduğu yerde yatmak {fi} liegen bleiben {v}
olduğu yerde yatmak {itr} daliegen {itr}
pusuda yatmak {allg} auf der Lauer liegen {allg}
pusuya yatmak {fi} auflauern {v}
pusuya yatmak {allg} auf die Lauer legen {allg}
pusuya yatmak {itr} lauern {itr}
sırt üstü yatmak {allg} auf der faulen Haut liegen {allg}
sırtüstü yatmak {fi} zurücklegen {v}
sırtüstü yatmak {fi} auf dem Rücken liegen {v}
sokaklarda yatmak {allg} auf der Straße liegen {allg}
sotaya yatmak {allg} Schmiere stehen {allg}
temelinde yatmak {fi} zugrundelegen {v}
üstüne yatmak {fi} aneignen {v}
uzanıp yatmak {fi} langlegen {v}
uzanıp yatmak {fi} flegeln {v}
yan gelip yatmak {fi} faulenzen {v}
yan gelip yatmak {allg} die Hände in den Schoß legen {allg}
yan gelip yatmak {fi} rekeln {v}
yan gelip yatmak {allg} auf der faulen Haut liegen {allg}
yan gelip yatmak {fi} breit machen {v}
yan gelip yatmak {fi} aalen {v}
yan gelip yatmak {fi} herumhängen {v}
yan yatmak {itr} kentern {itr}
yan yatmak {itr} lagern {itr}
yan yatmak {itr} [den]krengen {itr}
yan yatmak {itr} [den]krängen {itr}
yatak döşek hasta yatmak {allg} recht schwer erkrankt sein {allg}
yatakta yatmak {allg} im Bett liegen {allg}
yatakta yatmak {allg} in den Federn liegen {allg}
yere yatmak {allg} niederlegen {allg}
yere yatmak {fi} hinlegen {v}