TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ahlak {i} der Charakter {m}
ahlak {i} die Ehre {f}
ahlak {i} die Ethik {f}
ahlak {i} das Ethos {n}
ahlak {i} die Moral {f}
ahlak {i} die Moralität {f}
ahlak {i} die Sitte {f}
ahlak {ç} die Sitten {pl}
ahlak {i} die Sittlichkeit {f}
ahlak {i} die Zucht {f}
ahlak açısından hayat tarzı {i} der Lebenswandel {m}
ahlak bozukluğu {i} die Verderbtheit {f}
ahlak dersi çıkarmak {itr} moralisieren {itr}
ahlak felsefesi {i} [fel]die Ethik {f}
ahlak filozofu {i} der Moralist {m}
ahlak hocası {i} der Moralapostel {m}
ahlak kuralı {i} die Anstandsregel {f}
ahlak kuralları {i} das Sittengesetz {n}
ahlak kurallarına dikkat eden {i} der Ethiker {m}
ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı {s} sittenstreng {adj}
ahlak ögretisi {i} [fel]die Sittenlehre {f}
ahlak öğretmeni {i} der Moralist {m}
ahlak polisi {i} die Sittenpolizei {f}
ahlak savunucusu {i} der Moralist {m}
ahlak sistemi {i} der Laxismus {m}
ahlak üzerinde düşünceler açıklamak {itr} moralisieren {itr}
ahlak yasası {i} das Sittengesetz {n}
ahlak zabıtası {i} die Sittenpolizei {f}
ahlaka aykırı {s} anstandswidrig {adj}
ahlaka aykırı {s} anstößig {adj}
ahlaka aykırı {s} ausschweifend {adj}
ahlaka aykırı {s} Plump {adj}
ahlaka aykırı {s} sittenlos {adj}
ahlaka aykırı {s} sittenwidrig {adj}
ahlaka aykırı {s} unanständig {adj}
ahlaka aykırı {s} unlauter {adj}
ahlaka aykırı {s} unmoralisch {adj}
ahlaka aykırı {s} unsittlich {adj}
ahlaka aykırı söz {i} die Zote {f}
ahlaka aykırılık {i} die Obszönität {f}
ahlaka aykırılık {i} die Unart {f}
ahlaka aykırılık {i} die Unmoral {f}
ahlaka aykırılık {i} die Sittenwidrigkeit {f}
ahlaka uygunluk {i} die Moralität {f}
ahlakbilim {i} die Ethik {f}
ahlakça kötü {s} schlecht {adj}
ahlakçı {i} der Moralist {m}
ahlakdışı {s} schweinisch {adj}
ahlakdışı {s} unlauter {adj}
ahlakdışı {s} unsittlich {adj}
ahlakdışılık {i} die Obszönität {f}
ahlaki {s} ethisch {adj}
ahlaki {s} moralisch {adj}
ahlaki {s} sittlich {adj}
ahlaki açıdan başkalarını eleştiren kişi {i} der Sittenrichter {m}
ahlaki açıdan iki yüzlü {s} moralinsauer {adj}
ahlaki açıdan ikiyüzlülük {i} das Moralin {n}
ahlaki bozulma {i} die Entsittlichung {f}
ahlaki çöküntü {i} die Demoralisation {f}
ahlaki çöküntü {i} die Entsittlichung {f}
ahlaki çöküntü {i} die Gosse {f}
ahlaki çöküntü {i} die Korruption {f}
ahlaki çöküntü {i} der Verderb {m}
ahlaki çöküntüye uğramak {itr} verkommen {itr}
ahlaki çöküntüye uğramak {itr} [bitk]verrotten {itr}
ahlaki değerlere aykırı olmayan {s} harmlos {adj}
ahlaki gelişim {allg} ethische Entwicklung {allg}
ahlaki kuralları hiçe saymak {itr} versacken {itr}
ahlaki öğütler vermek {itr} moralisieren {itr}
ahlaki sistem {i} der Laxismus {m}
ahlaki yaşayış {i} der Lebenswandel {m}
ahlakı bozuk {s} charakterschwach {adj}
ahlakı bozuk {s} depraviert {adj}
ahlakı bozulmak {allg} demoralisiert werden {allg}
ahlakı bozulmak {fi} verkommen {v}
ahlakı bozulmuş {s} demoralisiert {adj}
ahlakın bozulması {i} die Demoralisation {f}
ahlakın bozulması {i} die Entsittlichung {f}
ahlakını bozmak {v} demoralisieren {v}
ahlakını bozmak {v} entsittlichen {v}
Indirekte Treffer
ahlak açısından hayat tarzı {i} der Lebenswandel {m}
ahlak bozukluğu {i} die Verderbtheit {f}
ahlak dersi çıkarmak {itr} moralisieren {itr}
ahlak felsefesi {i} [fel]die Ethik {f}
ahlak filozofu {i} der Moralist {m}
ahlak hocası {i} der Moralapostel {m}
ahlak kuralı {i} die Anstandsregel {f}
ahlak kuralları {i} das Sittengesetz {n}
ahlak kurallarına dikkat eden {i} der Ethiker {m}
ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı {s} sittenstreng {adj}
ahlak ögretisi {i} [fel]die Sittenlehre {f}
ahlak öğretmeni {i} der Moralist {m}
ahlak polisi {i} die Sittenpolizei {f}
ahlak savunucusu {i} der Moralist {m}
ahlak sistemi {i} der Laxismus {m}
ahlak üzerinde düşünceler açıklamak {itr} moralisieren {itr}
ahlak yasası {i} das Sittengesetz {n}
ahlak zabıtası {i} die Sittenpolizei {f}
Din kültürü ve ahlak bilgisi {i} der Religions- und Ethikunterricht {m}
iyi ahlak {i} die Gute Sitte {f}
kötü ahlak {i} das Laster {n}
mesleki ahlak {i} das Berufsethos {n}
mesleki ahlak {i} die Berufsethik {f}
son derece ahlak düşkünü {s} ehrpusselig {adj}
sosyal ahlak {i} die Sozialethik {f}
sosyal ahlak bilgisi {i} die Sozialethik {f}
ticari ahlak {i} [tic]das Geschäftsgebaren {n}
ticari ahlak {i} [tic]der Uso {m}
ticari ahlak {i} [tic]die Usance {f}
ticari ahlak {i} [tic]die Geschäftsmoral {f}