düşünceler {i} | der Bemerkung {m} |
|
düşüncelerde var olan {s} | mental {adj} |
|
düşüncelere dalmak {allg} | in Gedanken versinken {allg} |
|
düşüncelere dalmak {fi} | nachgrübeln {v} |
|
düşüncelere dalmış {a} | gedankenverloren {a} |
|
düşüncelere dalmış {allg} | in Gedanken versunken {allg} |
|
düşüncelere dalmış {s} | nachdenklich {adj} |
|
düşüncelere dalmış {s} | selbstvergessen {adj} |
|
düşünceleri tartmadan kabullenip yineleyen kişi {i} | der Nachbeter {m} |
|
düşüncelerim seninledir {allg} | ich bin in Gedanken bei dir {allg} |
|
düşüncelerinden döndürmek {fi}
[müz] | umstimmen {v} |
|
düşüncelerinden dönmek {fi} | umschwenken {v} |
|
düşüncelerinden saptırılamayan {s} | unbeirrbar {adj} |
|
düşüncelerini açığa vurmayan {i} | der Leisetreter {m} |
|
düşüncelerini anlamak {fi} | nachfühlen {v} |
|
düşüncelerini anlamak {fi} | nachvollziehen {v} |
|
düşüncelerini bir noktada toplama yeteneği {i} | die Konzentrationsfähigkeit {f} |
|
düşüncelerini değiştirmek {itr} | umdisponieren {itr} |
|
düşüncelerini ifade etme özgürlüğü {i} | die Meinungsfreiheit {f} |
|
düşüncelerini serbestçe açıklama özgürlüğü {i} | die Redefreiheit {f} |
|
düşüncelerini sözle anlatamama durumu {i}
[hek] | die Aphasie {f} |
|
ahlak üzerinde düşünceler açıklamak {itr} | moralisieren {itr} |
|
çağdaş düşünceler {allg} | moderne Gedanken {allg} |
|
gerçekleşmesi şüpheli düşünceler {i} | die Zukunftsmusik {f} |
|