DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
die Schwäre {f} [Med.]apse {i}
schwären {itr} [Med.]iltihaplanmak {itr}
schwärig {adj} [Med.]çıbanlı {s}
schwärig {adj} [Med.]iltihaplı {s}
der Schwarm {m} [Zoo]aranan kişi {i}
der Schwarm {m} [mil.]avcı kolu {i}
der Schwarm {m} [Zoo]çok beğenilen kişi {i}
der Schwarm {m} [Zoo]grup {i}
der Schwarm {m} ideal {i}
der Schwarm {m} [Zoo]kalabalık {i}
der Schwarm {m} [Zoo]küme {i}
der Schwarm {m} [Zoo]oğul {i}
der Schwarm {m} [Zoo]sürü {i}
schwärmen {itr} [mil.]avcı hattına yayılmak {itr}
schwärmen {itr} birisine bayılmak {itr}
schwärmen {itr} bitmek {itr}
schwärmen {itr} har vurup harman savurmak {itr}
schwärmen {itr} hayran olmak {itr}
schwärmen {itr} [Zoo]oğul arıların kovanı terk etmesi {itr}
schwärmen für {v} bayılmak {fi}
schwärmen für {v} hastası olmak {fi}
schwärmen für {v} hayran olmak {fi}
der Schwärmer {m} bağnaz kişi {i}
der Schwärmer {m} çabuk heyecanlanan {i}
der Schwärmer {m} çabuk sinirlenen {i}
der Schwärmer {m} [Zoo]gece kelebeği {i}
der Schwärmer {m} havai fişek cinsi {i}
der Schwärmer {m} hayalperest {i}
der Schwärmer {m} tutucu kişi {i}
der Schwärmer {m} uçan aşık {i}
die Schwärmerei {f} bağnazlık {i}
die Schwärmerei {f} coşkunluk {i}
die Schwärmerei {f} kendinden geçme {i}
die Schwärmerei {f} meftunluk {i}
die Schwärmerei {f} tutuculuk {i}
schwärmerisch {adj} aşırı heyecanlanmış {s}
schwärmerisch {adj} coşkulu {s}
schwärmerisch {adj} kendinden geçmiş {s}
die Schwarte {f} [Med.]cilt {i}
die Schwarte {f} [Med.]değersiz eski kitap {i}
die Schwarte {f} [Med.]deri {i}
die Schwarte {f} [Med.]nasır {i}
die Schwarte {f} [Med.]sertleşmiş deri {i}
die Schwarte {f} [Med.]ten {i}
Schwarten {itr} çok çalışmak {itr}
schwarten {v} dövmek {v}
Schwarten {itr} ineklemek {itr}
Schwarten {itr} kitaplar arasında kaybolmak {itr}
schwartig {adj} sert derili {s}
schwartig {adj} sert kabuklu {s}
schwarz {adj} demli {s}
schwarz {adj} kara {s}
schwarz {adj} kötülük simgesi {s}
schwarz {adj} koyu {s}
schwarz {adj} matem simgesi {s}
schwarz {adj} siyah {s}
das Schwarz {n} siyah renk {i}
schwarz {adj} yasadışılık simgesi {s}
schwarz auf weiß {allg} basılmış {allg}
schwarz auf weiß {allg} yazılmış {allg}
schwarz kleiden {allg} siyah elbise giymek {allg}
schwarz kleiden {allg} siyahlara bürünmek {allg}
schwarz malen {v} karamsar olmak {fi}
schwarz malen {v} kötümser olmak {fi}
schwarz sehen {v} abone ücreti ödemeden televizyon seyretmek {fi}
schwarz sehen {v} her şeye olumsuz tarafından bakmak {fi}
schwarz sehen {v} karamsar olmak {fi}
schwarz sehen {v} kötümser olmak {fi}
schwarz wie Pech {allg} zift gibi kara {allg}
die Schwarzarbeit {f} kaçak çalışma {i}
die Schwarzarbeit {f} kaçak {i}
die Schwarzarbeit {f} kaçak işçi çalıştırma {i}
schwarzarbeiten {v} kaçak çalışmak {fi}
der Schwarzarbeiter {m} kaçak işçi {i}
die Schwarzarbeiterin {f} kaçak işçi {i}
schwarzäugig {adj} kara gözlü {s}
schwarzäugig {adj} siyah gözlü {s}
das Schwarzblech {n} kara sac {i}
schwarzbraun {a} kara yağız {a}
das Schwarzbrot {n} Alman ekmeği {i}