DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
Angst {itr} kalmak {itr}
das Angst {n} acı verici {i}
Angst {itr} acı çekmek {itr}
Angst {itr} canı yanmak {itr}
angst {v} cezasını çekmek {fi}
das Angst {n} dert {i}
Angst {itr} dert çekmek {itr}
Angst {itr} göz yummak {itr}
das Angst {n} [Med.]hastalık {i}
Angst {itr} içi yanmak {itr}
das Angst {n} illet {i}
die Angst {f} ızdırap {i}
angst {v} izin vermek {fi}
angst {v} mustarip olmak {fi}
das Angst {n} özür {i}
das Angst {n} rahatsızlık {i}
das Angst {n} sakatlık {i}
Angst {itr} sıkıntı çekmek {itr}
Angst {itr} tahammül etmek {itr}
Angst {itr} yıpranmak {itr}
Angst {itr} zarar görmek {itr}
das Angst {n} zor {i}
Angst bekommen {allg} korkuya kapılmak {allg}
Angst haben {v} endişe etmek {fi}
Angst haben {v} korkmak {fi}
Angst haben {v} korkusu olmak {fi}
angst machen {allg} birisini korkutmak {allg}
Angst um eigenes Leben haben {allg} hayatından endişe duymak {allg}
Angst um eigenes Leben haben {allg} hayatından korkmak {allg}
das Angstgefühl {n} bunalma {i}
das Angstgefühl {n} sıkıntılanma hissi {i}
der Angstgegner {m} ürkütücü rakip {i}
die Angstgeschrei {f} acı duyma sesleri {i}
der Angsthase {m} korkak {i}
der Angsthase {m} ödlek {i}
der Angsthase {m} tabansız {i}
der Angsthase {m} tavan yürekli {i}
der Angsthase {m} tavşan yürekli {i}
der Angsthase {m} yüreksiz {i}
ängstigen {v} çok korkmak {fi}
ängstigen {v} endişelenmek {fi}
ängstigen {v} korkudan ne yapacağını bilememek {fi}
ängstigen {v} acı vermek {v}
ängstigen {v} endişeye düşürmek {v}
ängstigen {v} endişeye vermek {v}
ängstigen {v} ıstırap vermek {v}
ängstigen {v} korkutmak {v}
ängstigen {v} bir şeyi merak etmek {fi}
ängstigen {v} endişe etmek {fi}
ängstigen {v} endişeye düşmek {fi}
ängstigen {v} korkmak {fi}
ängstigen {v} meraklanmak {fi}
das Angstindossament {n} şartlı ciro {i}
das Angstindossament {n} tahdidi ciro {i}
die Angstkäufe {pl} [ökon.]panik alışlar {ç}
ängstlich {adj} acılı {s}
ängstlich {adj} çekingen {s}
ängstlich {adj} endişeli {s}
ängstlich {adj} ıstıraplı {s}
ängstlich {adj} kaygılı {s}
ängstlich {adj} kederli {s}
ängstlich {adj} korkak {s}
ängstlich {adj} kuşkulu {s}
ängstlich {adj} mahcup {s}
ängstlich {adj} meraklı {s}
ängstlich {a} ödlek {a}
ängstlich {adj} rahatsız {s}
ängstlich {adj} tabansız {s}
ängstlich {a} tavan yürekli {a}
ängstlich {adj} titiz {s}
ängstlich {adj} ürkek {s}
ängstlich {adj} utangaç {s}
ängstlich {adj} yüreksiz {s}
die Ängstlichkeit {f} çekingenlik {i}
die Ängstlichkeit {f} haddinden fazla titizlik {i}
die Ängstlichkeit {f} korkaklık {i}
die Ängstlichkeit {f} ödleklik {i}
die Ängstlichkeit {f} ürkeklik {i}
der Angstmeier {m} korkak {i}
der Angstmeier {m} ödlek {i}
Indirekte Treffer
der Angst bekommen {allg} korkuya kapılmak {allg}
Angst haben {v} endişe etmek {fi}
Angst haben {v} korkusu olmak {fi}
Angst haben {v} korkmak {fi}
angst machen {allg} birisini korkutmak {allg}
Angst um eigenes Leben haben {allg} hayatından korkmak {allg}
Angst um eigenes Leben haben {allg} hayatından endişe duymak {allg}
haben Sie keine Angst {allg} korkmayın {allg}
in Angst geraten {allg} endişeye düşmek {allg}
in Angst sein {allg} korku içinde olmak {allg}
in Angst sein {allg} korkmak {allg}
in Angst und Bange sein {allg} korku ve kaygı içinde olmak {allg}
ist angst {allg} korkmak {allg}
jemandem Angst machen {v} korkutmak {fi}
jemandem ist angst {v} korkmak {fi}
nur keine Angst! {allg} korkma! {allg}
vor Angst zittern {v} korkudan titremek {fi}
vor etw Angst haben {allg} bir şeyden korkmak {allg}