DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Drache {m} dragon {i}
der Drache {m} ejder {i}
der Drache {m} ejderha {i}
der Drache {m} [Naut.]Viking gemisi {i}
der Drachen {m} cadaloz karı {i}
der Drachen {m} cadı kadın {i}
der Drachen {m} hırçın kadın {i}
der Drachen {m} uçurtma {i}
der Drachenbaum {m} [Bot.]palmiyeye benzer bir ağaç {i}
der Drachenbaum {m} [Bot.]yalancı kardeş kanı ağacı {i}
das Drachenblut {n} ejderha kanı {i}
das Drachenblut {n} [Bot.]yalancı kardeşkanı ağacından alınan kırmızı sakız {i}
das Drachenfliegen {n} delta uçuşu {i}
das Drachenfliegen {n} planörcülük {i}
das Drachenfliegen {n} üçgen kanatlı aletle uçuş {i}
der Drachenkopf {m} [Zoo]büyük iskorpit balığı {i}
der Drachenkopf {m} [Bot.]ejderbaşı {i}
das Drachenkraut {n} [Bot.]ejderotu {i}
die Drachensaat {f} nifak tohumu {i}
die Drachenwurz {f} dana ayağı {i}
die Drachenwurz {f} eşek kulağı {i}
die Drachenwurz {f} yılan yastığı {i}
die Drachenwurz {f} yılanyastığı {i}
die Drachme {f} drahmi {i}
die Drachme {f} Yunanistan'da ağırlık ölçüsü {i}
Dracunculus vulgaris {allg} dana ayağı {allg}
Dracunculus vulgaris {allg} eşek kulağı {allg}
Dracunculus vulgaris {allg} yılan yastığı {allg}
das Dragee {n} draje {i}
der Draggen {m} [Naut.]tırmık {i}
die Dragodoktrin {f} Drago Doktrini {i}
die Dragodoktrin {f} Drago Prensibi {i}
der Dragoman {m} kılavuz {i}
der Dragoman {m} tercüman rehber {i}
der Dragon {m} [mil.]dragon {i}
der Dragon {m} [mil.]hafif süvari asker {i}
das Dragon {n} [Bot.]taren {i}
das Dragon {n} [Bot.]tarhun {i}
die Dragonade {f} devlet zulmü {i}
die Dragonade {f} devletin şiddet kullanması {i}
die Dragonade {f} devletin zor kullanması {i}
die Dragonade {f} [Rel.]Fransa'da Protestanları katolik yapmak için evlere hafif süvari askeri yerleştirme {i}
der Dragoner {m} [mil.]dragon {i}
der Dragoner {m} [mil.]hafif süvari askeri {i}
das Drahdiwaberl {n} çabuk bükülebilen şey {i}
das Drahdiwaberl {n} çabuk eğilebilen şey {i}
das Drahdiwaberl {n} fırıldak {i}
das Drahdiwaberl {n} topaç {i}
der Draht {m} demirden yapılma tel {i}
der Draht {m} kontakt {i}
der Draht {m} tel {i}
der Draht {m} telefon {i}
der Draht {m} telgraf {i}
das Drahtakzept {n} telgrafla kabul {i}
die Drahtangabe {f} telgrafla talimat {i}
die Drahtannahme {f} telgrafla kabul {i}
die Drahtanschrift {f} telgraf adresi {i}
die Drahtantwort {f} telgraf cevabı {i}
die Drahtantwort {f} telgrafla cevap {i}
die Drahtanweisung {f} telli havale {i}
die Drahtanweisung {f} telli transfer {i}
der Drahtauslöser {m} [Foto]telden deklanşör {i}
das Drahtaviso {n} telli avizo {i}
der Drahtbericht {m} telgrafla rapor {i}
der Drahtbericht {m} telgrafla verilen rapor {i}
der Drahtbohrer {m} [Tec]tel matkap {i}
die Drahtbürste {f} tel fırça {i}
drahten {v} tel ile ciltlemek {v}
drahten {adj} telden {s}
drahten {adj} telden mamul {s}
drahten {adj} telden yapılma {s}
drahten {v} telgraf çekmek {v}
drahten {v} tellemek {v}
der Drahtfeder {m} tel yay {i}
das Drahtfernsehen {n} kablolu televizyon {i}
der Drahtfunk {m} radyo dalgalarının mevcut hatlarla aktarılması {i}
der Drahtfunk {m} teledifüzyon {i}
das Drahtgeflecht {n} tel kafes {i}
das Drahtgeflecht {n} tel örgüsü {i}
das Drahtgewebe {n} tel dokuma {i}