TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yapılması gerekmek {allg} fällig sein {allg}
yapılması imkansız {s} undurchführbar {adj}
yapılması istenen işler {ç} die Aufträge {pl}
yapılması mümkün olmayan {s} unzutreffend {adj}
yapılması uygun olmayan {s} unstatthaft {adj}
yapılması yasaklanmış olan {s} verboten {adj}
yapılması zor {i} der Schlauch {m}
yapılması zorunlu hareket {i} [sp]die Pflichtübung {f}
yapılması zorunlu olan hareketler {i} die Pflicht {f}
Indirekte Treffer
düzenli aralarla yapılması gereken {allg} regelmäßig anfallende Arbeit {allg}
ek ödeme yapılması gereken {adv} zuschlagspflichtig {adv}
ek ödeme yapılması zorunlu {s} [demy]zuschlagpflichtig {adj}
evlerde arama yapılması {i} die Hausdurchsuchung {f}
evlilik yapılması için yasal izin {i} der Ehekonsens {m}
geri ödeme yapılması hakkına sahip olmak {i} der Rückzahlungsanspruch {m}
işin yapılması {i} die Auftragsbearbeitung {f}
kadına oral seks yapılması {i} der Cunnilingus {m}
kaliteli beton yapılması amacıyla yıkanmış {i} der Edelsplitt {m}
keşif yapılması {i} [huk]die Augenscheinseinnahme {f}
maaşlarda indirim yapılması {i} der Gehaltsabbau {m}
sabit varlıklara yapılması gereken ilaveler {allg} aktivierungspflichtiger Aufwand {allg}
sabit varlıksermayeye yapılması gereken ilaveler {allg} aktivierungspflichtiger Aufwand {allg}
soygun yapılması esnasında adam öldürme {i} der Raubmord {m}
talep yapılması istenen {i} der Auftrag {m}
yanlış yapılması olanaksız olan {s} idiotensicher {adj}
yapılması gerekmek {allg} fällig sein {allg}
yapılması imkansız {s} undurchführbar {adj}
yapılması istenen işler {ç} die Aufträge {pl}
yapılması mümkün olmayan {s} unzutreffend {adj}
yapılması uygun olmayan {s} unstatthaft {adj}
yapılması yasaklanmış olan {s} verboten {adj}
yapılması zor {i} der Schlauch {m}
yapılması zorunlu hareket {i} [sp]die Pflichtübung {f}
yapılması zorunlu olan hareketler {i} die Pflicht {f}
yasaların yapılması {i} das Gesetzgebungsverfahren {n}