DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Schober {m} odunluk {i}
der Schober {m} ot yığını {i}
der Schober {m} saman {i}
der Schober {m} samanlık {i}
schobern {v} istiflemek {v}
schobern {v} yığmak {v}
schöbern {v} istiflemek {v}
schöbern {v} yığmak {v}
das Schock {n} bir sürü {i}
das Schock {n} bir yığın {i}
der Schock {m} [Med.]sinir krizi {i}
der Schock {m} [Med.]şok {i}
schockant {adj} ayıp {s}
schockant {adj} rezaletli {s}
schockant {adj} rezil {s}
schockant {adj} uygunsuz {s}
schockant {adj} yakışıksız {s}
die Schockbehandlung {f} şok tedavisi {i}
schocken {v} [Med.]çok şaşırtmak {v}
schocken {v} [Med.]hayret içinde bırakmak {v}
schocken {v} [Med.]şok tedavisi uygulamak {v}
schocken {v} [Med.]şoke etmek {v}
schockieren {v} şaşırtmak {v}
schockieren {v} şoke etmek {v}
schockierend {adj} şoke edici {s}
die Schocktherapie {f} [Med.]şok tedavisi {i}
schofel {adj} adi {s}
schofel {adj} alçakça {s}
schofel {adj} bayağı {s}
schofel {adj} cimri {s}
schofel {adj} kıskanç {s}
schofel {adj} pinti {s}
schofel {adj} şerefsiz {s}
der Schöffe {m} fahri üye {i}
der Schöffe {m} [Jur.]jüri üyesi {i}
der Schöffe {m} onursal üye {i}
die Schöffenbank {f} toplu asliye bankası {i}
das Schöffengericht {n} jüri mahkemesi {i}
das Schöffengericht {n} [Jur.]jürili mahkeme {i}
die Schöffin {f} fahri üye {i}
die Schöffin {f} onursal üye {i}
die Schokolade {f} çikolata {i}
Schokolade enthaltend {allg} çikolatalı {allg}
Schokolade(n)- {s*be} [koch]çikolatalı {s*be}
das Schokoladeneis {n} çikolatalı dondurma {i}
der Schokoladenkuchen {m} çikolatalı pasta {i}
die Schokoladenpudding {f} çikolatalı puding {i}
die Schokoladentafel {f} çikolata tableti {i}
die Schokoladentafel {f} kalıp çikolata {i}
die Schokoladenzyste {f} [Med.]çikolata kisti {i}
der Schokoriegel {m} çikolata {i}
der Schokoriegel {m} çikolatalı çubuk {i}
der Schokoriegel {m} çikolatalı gofret {i}
der Scholar {m} yüksek okul öğrencisi {i}
die Scholastik {f} [Phils]dogmatik görüş {i}
die Scholastik {f} [Phils]skolastik {i}
der Scholastiker {m} [Phils]dar kafalı kişi {i}
der Scholastiker {m} [Phils]skolastik yanlısı {i}
die Scholle {f} anavatan {i}
die Scholle {f} buz kütlesi {i}
die Scholle {f} [Zoo]dilbalığı {i}
die Scholle {f} kesek {i}
die Scholle {f} pisi {i}
die Scholle {f} pisibalığı {i}
die Scholle {f} toprak {i}
die Scholle {f} ülke {i}
die Scholle {f} vatan toprağı {i}
die Scholle {f} yurt {i}
das Schöllkraut {n} kırlangıç otu {i}
schon {adv} artık {adv}
schon {adv} bile {adv}
schon {adv} çoktan {adv}
schon {adv} daha {adv}
schon {adv} erkenden {adv}
schon {adv} hele {adv}
schon {adv} mutlaka {adv}
schon {adv} nihayet {adv}
schon {a} önceden {a}
schon {adv} sadece {adv}
schon {adv} şimdiden {adv}