TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
buz {i} das Eis {n}
buz altında bulunan {s} [yerb]subglazial {adj}
buz bağlamak {itr} vereisen {itr}
buz bağlamak {fi} zufrieren {v}
buz gibi {a} eisig {a}
buz gibi {a} eiskalt {a}
buz gibi olmak {fi} ausfrieren {v}
buz hokeyi {i} das Eishockey {n}
buz hokeyi topu {i} [sp]der Puck {m}
buz kabı {i} der Kühler {m}
buz kayağı altlığı {i} das Rollbrett {n}
buz kazması {i} der Eispickel {m}
buz kazması {i} [hek]der Pickel {m}
buz kesilmek {itr} vereisen {itr}
buz kesme {i} die Vergletscherung {f}
buz kesmek {itr} vergletschern {itr}
buz kütlesi {i} die Scholle {f}
buz kutusu {i} das Gefrierfach {n}
buz makinesi {i} die Kältemaschine {f}
buz pateni {i} das Eislaufen {n}
buz pateni {i} der Kunstlauf {m}
buz pateni alanı {i} die Eisbahn {f}
buz pateninde yarışma dışı gösteri kayışı {i} [sp]das Schaulaufen {n}
buz saçağı {i} der Eiszapfen {m}
buz salkımı {i} der Eiszapfen {m}
buz tabakası {i} die Eisdecke {f}
buz torbası {i} der Eisbeutel {m}
buz torbası {i} der Gefrierbeutel {m}
buz tutmak {fi} ausfrieren {v}
buz tutmak {fi} einfrieren {v}
buz tutmak {itr} vergletschern {itr}
buz tutmamış bölge {i} die Wune {f}
buz tutması {itr} [hek]verharschen {itr}
buz uygulaması {i} die Eisanwendung {f}
buz yalağı {i} [coğ]das Kar {n}
buz zinciri {ç} die Gleitschützketten {pl}
buzağı {i} [hayb]das Kalb {n}
buzağılamak {itr} kalben {itr}
buzağılamak {itr} [hayb]werfen {itr}
buzda açılan delik {i} die Wune {f}
buzdağı {i} der Eisberg {m}
buzdolabı {a} Eisschrank {a}
buzdolabı {i} der Kühlschrank {m}
buzdolabına koymak {allg} kalt stellen {allg}
buzdolabının derin dondurma bölümü {i} das Tiefkühlfach {n}
büzgen {i} [biy]der Sphinkter {m}
büzgü {i} [teks]die Raffung {f}
buzhane {i} die Gefrieranlage {f}
buzhane {i} der Kühlraum {m}
buzla örtülü {s} vereist {adj}
buzlanma tehlikesi {i} die Frostgefährdung {f}
buzlanmak {itr} beschlagen {itr}
buzlanmak {allg} zu Eis werden {allg}
buzlanmayı önleyici {i} der Defroster {m}
buzların erimesi {i} das Tauwetter {n}
buzlarını çözmek {fi} entfrosten {v}
buzlarını temizlemek {fi} enteisen {v}
buzlu {a} eisgekühlt {a}
buzlu {s} frostig {adj}
buzlu {s} vereist {adj}
buzlu ampul {allg} matte Birne {allg}
buzlu cam {i} das Mattglas {n}
buzlu cam {i} die Mattscheibe {f}
buzlu cam {i} das Milchglas {n}
buzlu cam {i} das Opakglas {n}
buzlu çay {i} [mutf]der Eistee {m}
buzlu meyve {mn} Sorbett {mn}
buzlu pencere camı {allg} matte Fensterscheibe {allg}
buzlu yol için kaba kum {i} der Streusand {m}
buzlu yol için kaba tuz {i} das Streusalz {n}
buzlucam {a} Milchglas {a}
buzluk {i} der Gefrierschrank {m}
buzluk {i} die Kühlanlage {f}
büzme {i} die Zusammenziehung {f}
büzmek {v} kräuseln {v}
büzmek {v} krausen {v}
büzmek {fi} zusammenziehen {v}
büzmek {allg} raffen (Gardine) {allg}
buzsuz {a} eisfrei {a}
buzsuz {s} frostfrei {adj}