TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
ekme {i} der Anbau {m}
ekme {i} die Bestrebung {f}
ekmeğe sürülen şey {i} der Aufstrich {m}
ekmeğe sürülen sucuk {i} die Streichwurst {f}
ekmeğe sürülen yiyecek {i} der Brotbelag {m}
ekmeği çorbaya bandırmak {allg} Brot in Suppe stippen {allg}
ekmeği kesmek {allg} Brot schneiden {allg}
ekmeğin kabuğu {i} die Brotkruste {f}
ekmeğin üzerine reçel sürmek {allg} Marmelade aufs Brot schmieren {allg}
ekmeğin üzerine sürülen yiyecek {i} der Brotaufstrich {m}
ekmeğin üzerine tereyağı sürmek {allg} Brot mit Butter bestreichen {allg}
ekmeğini kazanmak {allg} sein Brot verdienen {allg}
ekmeğini kazanmak {allg} seinen Unterhalt verdienen {allg}
ekmeğini taştan çıkarmak {allg} lebenstüchtig sein {allg}
ekmeğini taştan çıkartmak {allg} durch die Welt schlagen {allg}
ekmek {fi} aussägen {v}
ekmek {fi} bebauen {v}
ekmek {i} das Brot {n}
ekmek {allg} jdn versetzen {allg}
ekmek {i} die Nahrung {f}
ekmek {fi} säen {v}
ekmek {v} [bitk]stecken {v}
ekmek ağacı {allg} Brotfruchtbäume (Artocarpus incisa) {allg}
ekmek ağacı {i} der Brotfruchtbaum {m}
ekmek birimi {i} die Broteinheit {f}
ekmek bıçağı {i} das Brotmesser {n}
ekmek dilimi {i} die Schnitte {f}
ekmek dilimleme makinesi {i} die Brotschneidemaschine {f}
ekmek elden su gölden yaşamak {allg} ohne den kleinen Finger krumm zu machen gut leben {allg}
ekmek fiyatı {i} die Brotpreis {f}
ekmek fırını {i} die Bäckerei {f}
ekmek fırını {i} die Brotbäckerei {f}
ekmek hamuru {i} der Brotteig {m}
ekmek içi {i} die Krume {f}
ekmek kabuğu {i} die Brotrinde {f}
ekmek kapısı {i} der Broterwerb {m}
ekmek karnesi {i} die Brotkarte {f}
ekmek kavgası {i} das Brot {n}
ekmek kırıntısı {i} die Brosame {f}
ekmek kırıntısı {i} das Brösel {n}
ekmek kırıntısı {i} die Brotkrume {f}
ekmek kırıntısı {i} das Krümchen {n}
ekmek kırıntısı {i} das Paniermehl {n}
ekmek kırıntısı {i} der Brotkrümel {m}
ekmek kızartma makinesi {i} der Brotröster {m}
ekmek kızartma makinesi {i} der Toaster {m}
ekmek kızartma makinesinde kızartmak {v} rösten {v}
ekmek kızartmak {fi} toasten {v}
ekmek kızartması {i} der Toast {m}
ekmek kutusu {i} der Brotkasten {m}
ekmek mayalama {i} die Brotgärung {f}
ekmek parası {i} der Unterhalt {m}
ekmek parası {i} die Unterhaltung {f}
ekmek parası kazanmak {v} unterhalten {v}
ekmek parasını kazanmak {fi} durchbringen {v}
ekmek pişiren {i} der Brotbäcker {m}
ekmek pişirmek {allg} Brot backen {allg}
ekmek satan dükkan {i} der Bäckerladen {m}
ekmek sepeti {i} der Brotkorb {m}
ekmek suyu {i} der Brottrunk {m}
ekmek tadı {i} der Brotgeschmack {m}
ekmek torbası {i} der Brotbeutel {m}
ekmek ufantısı {i} die Brotkrume {f}
ekmek unu {i} das Brotmehl {n}
ekmekağacı {i} [bitk]der Brotfruchtbaum {m}
ekmekçi {i} der Bäcker {m}
ekmekçi {i} die Bäckerin {f}
ekmekçi {i} der Bäckerladen {m}
ekmekçilik {i} die Bäckerei {f}
ekmekçilik {i} das Bäckerhandwerk {n}
ekmeklik {i} der Brotkorb {m}
ekmeklik buğday {i} [bitk]das Brotkorn {n}
ekmeklik hamur {i} der Brotteig {m}
ekmeklik un {i} das Brotmehl {n}
ekmeksiz {s} brotlos {adj}
ekmeye uygun toprak {i} der Getreideboden {m}