DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
befähigen {v} muktedir kılmak {fi}
befähigt {a} ehil {a}
befähigt {a} ehliyetli {a}
befähigt {a} kabiliyetli {a}
befähigt {a} muktedir {a}
befähigt {a} yetenekli {a}
die Befähigung {f} beceri {i}
die Befähigung {f} ehliyet {i}
die Befähigung {f} kabiliyet {i}
die Befähigung {f} kapasite {i}
die Befähigung {f} yetenek {i}
die Befähigung {f} yeterlik {i}
die Befähigung {f} yetke {i}
der Befähigungsnachweis {m} ehlilik belgesi {i}
der Befähigungsnachweis {m} ehliyetname {i}
der Befähigungsnachweis {m} yetenek belgesi {i}
der Befähigungsnachweis {m} yeterlik belgesi {i}
der Befähigungsnachweis {m} yeterlilik belgesi {i}
die Befähigungsprüfung {f} ehliyet sınavı {i}
die Befähigungsprüfung {f} yeterlilik sınavı {i}
das Befähigungszeugnis {n} ehliyetname {i}
das Befähigungszeugnis {n} yeterlilik belgesi {i}
befählen {v} ellemek {fi}
befahrbar {adj} araç geçmesine uygun {s}
befahrbar {a} sürülebilir {a}
befahrbar {adj} trafiğe elverişli {s}
befahrbar {adj} trafiğe müsait {s}
befahren {v} [Naut.]sefer yapmak {v}
befahren {v} yoldan geçmek {v}
befahrene Straße {allg} işlek cadde {allg}
befahrene Straße {allg} işlek yol {allg}
die Befahrung {f} [Naut.]sefer {i}
die Befahrung {f} üzerinden geçiş {i}
der Befall {m} hastalık sarması {i}
der Befall {m} zararlı hayvanların istilasına uğraması {i}
befallen {v} başına gelmek {v}
befallen {v} hasıl olmak {v}
befallen {v} karabasan çökmek {v}
befallen {v} tutulmak {v}
befallen {v} yakalanmak {v}
befangen {a} çekingen {a}
befangen {adj} cesaretsiz {s}
befangen {adj} korkak {s}
befangen {a} mahçup {a}
befangen {adj} peşin hükümlü {s}
befangen {adj} serbest olmayan {s}
befangen {allg} sıkılgan {allg}
befangen {allg} taraf tutan {allg}
befangen {a} tarafgir {a}
befangen {adj} taraflı {s}
befangen {adj} taraftar {s}
befangen {adj} ürkek {s}
befangen {a} utangaç {a}
befangen {adj} yanlı {s}
befangen machen {allg} şaşırtmak {allg}
befangen sein {allg} sıkılmak {allg}
befangene Schiedsrichter {allg} taraflı hakem {allg}
die Befangenheit {f} çekingenlik {i}
die Befangenheit {f} mahcubiyet {i}
die Befangenheit {f} sıkılganlık {i}
die Befangenheit {f} taraf tutma {i}
die Befangenheit {f} tarafgirlik {i}
die Befangenheit {f} taraflılık {i}
die Befangenheit {f} utanç {i}
die Befangenheit {f} utangaçlık {i}
befassen {v} el sürmek {v}
befassen {v} elle tutmak {v}
befassen {v} elle yoklamak {v}
befassen {v} uğraşmak {fi}
befassen {v} uğraştırmak {fi}
befassen {v} bir şeyle meşgul olmak {fi}
befassen {v} iştigal etmek {fi}
befassen {v} meşgul olmak {fi}
befassen {v} uğraşmak {fi}
befassen {allg} bir şeyle uğraşmak {allg}
die Befassung {f} ele alma {i}
die Befassung {f} ilgilenme {i}
die Befassung {f} {i}
die Befassung {f} meşgale {i}
die Befassung {f} meşguliyet {i}