DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
brach {adj} boş tarla {s}
brach {adj} istifade edilmemiş {s}
brach {adj} kıraç tarla {s}
brach {adj} kullanılmamış {s}
brach {adj} nadasa bırakılmış tarla {s}
brach {a} nadaslık {a}
brach {adj} sürülmemiş tarla {s}
brach {adj} yararlanılmamış {s}
der Brachacker {m} nadasa bırakma {i}
der Brachacker {m} tarlayı dinlendirme {i}
die Brachdistel {f} [Bot.]deveelması {i}
die Brache {f} ekilmemiş tarla {i}
die Brache {f} nadas {i}
die Brache {f} nadasa bırakma {i}
die Brache {f} nadaslık tarla {i}
die Brache {f} tarlayı dinlendirme {i}
brachen {v} tarlayı dinlenmeye bırakmak {v}
brachen {v} tarlayı nadasa bırakmak {v}
brachen {v} toprağı nadasa bırakmak {v}
der Brachet {m} temmuz ayı {i}
die Brachezeit {f} nadas {i}
die Brachezeit {f} tarlanın dinlenme zamanı {i}
das Brachfeld {n} nadasa bırakılmıs tarla {i}
brachial {adj} bilek gücüyle {s}
der Brachiosaurus {m} [Zoo]uzun ön ayaklı bitki yiyen bir dinozor türü {i}
das Brachland {n} nadasa bırakılmış tarla {i}
das Brachland {n} toprak {i}
brachlegen {v} nadas etmek {fi}
brachlegen {v} nadasa bırakmak {fi}
brachlegen {v} nadasa yatırmak {fi}
brachlegen {v} tarlayı dinlendirmek {v}
brachlegen {v} toprağı nadasa bırakmak {v}
brachliegen {itr} toprağı dinlendirilmek için ekmemek {itr}
brachliegen {itr} toprağı nadasa bırakılmış olmak {itr}
brachliegende Kapazität {allg} atıl kapasite {allg}
brachliegende Kapazität {allg} aylak kapasite {allg}
brachliegende Kapazität {allg} boş işçilik {allg}
brachliegendes Geld {allg} [Handel]atıl para {allg}
brachliegendes Kapital {allg} atıl sermaye {allg}
brachliegenlassen {v} nadasa bıramak {v}
brachliegenlassen {v} toprağı dinlendirmeye bırakmak {v}
der Brachmonat {m} haziran ayı {i}
der Brachmond {m} haziran ayı {i}
der Brachpieper {m} [Zoo]kır incirkuşu {i}
die Brachschwalbe {f} bataklık kırlangıcı {i}
die Brachschwalbe {f} kırlangıç {i}
Brachschwalbef {allg} [Zoo]bataklık kırlangıcı {allg}
die Brachse {f} çapak {i}
die Brachse {f} [Zoo]çapak balığı {i}
die Brachse {f} cibre {i}
die Brachse {f} çipura {i}
die Brachse {f} [Zoo]sazan balığı {i}
die Brachse {f} yastağaç {i}
der Brachvogel {m} büyük kervan çulluğu {i}
der Brachvogel {m} çulluk {i}
der Brachvogel {m} [Zoo]kervan çullu {i}
der Brachvogel {m} kervan çulluğu {i}
der Brachvogel {m} [Zoo]tarlakuşu {i}
der Brachvogel {m} yağmur kervan çulluğu {i}
die Brachydaktylie {f} [Med.]brakidaktili {i}
die Brachydaktylie {f} [Med.]doğuştan kısa parmaklılık {i}
die Brachylogie {f} [Med.]anlatım zorluğu hastalığı {i}
die Brachylogie {f} [Med.]brakiloji {i}
die Brachylogie {f} [Med.]ifade etmede zorlanma hastalığı {i}
die Brachylogie {f} [Med.]ifade zorluğu {i}
brachyzephal {adj} [Med.]basık kafalı {s}
brachyzephal {adj} [Med.]brakisefal {s}
brachyzephal {adj} [Med.]kısa başlı {s}
brachyzephal {adj} [Med.]kısa kafalı {s}
die Brachyzephalie {f} [Med.]brakisefali {i}
die Brachyzephalie {f} [Med.]kısa başlık {i}
die Brachyzephalie {f} [Med.]kısa kafalılık {i}
die Brachzeit {f} nadas zamanı {i}
das Brack {n} değersiz mal {i}
das Brack {n} ıskarta mal {i}
der Bracke {m} bir cins av köpeği {i}
der Bracke {m} kopoy {i}
bracken {v} malı ıskartaya ayırmak {v}
der Bracker {m} yeminli denetmen {i}
brackig {adj} acı verici {s}