DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
treu {adj} bağlı {s}
treu {a} doğru {a}
die Treu {f} doğruluk {i}
die Treu {f} dürüstlük {i}
treu {adj} emin {s}
treu {a} gerçek {a}
treu {adj} güvenilir {s}
treu {a} sadakat {a}
treu {adj} sadakatli {s}
treu {adj} sadık {s}
treu {a} vefalı {a}
treu bleiben {allg} sadık kalmak {allg}
treu dem Eid {allg} yemine bağlı {allg}
der Treubruch {m} sadakatsızlık {i}
der Treubruch {m} vefasızlık {i}
treubrüchig {adj} aldatıcı {s}
treubrüchig {adj} sadakatsiz {s}
treubrüchig {allg} sadakatsız {allg}
treubrüchig {adj} vefasız {s}
der Treubruchstatbestand {m} sadakatsızlık tipikliği {i}
die Treue {f} bağlılık {i}
die Treue {f} güven {i}
die Treue {f} sadakat {i}
die Treue {f} vefa {i}
das Treueid {n} bağlılık yemini {i}
das Treueid {n} sadakat yemini {i}
die Treuepflicht {f} bağlılık görevi {i}
die Treuepflicht {f} gönül borcu {i}
die Treuepflicht {f} sadakat görevi {i}
die Treuepflicht {f} vefa borcu {i}
die Treueprämie {f} bağlılık primi {i}
die Treueprämie {f} sadakat ödülü {i}
der Treueschwur {m} sadakat yemini {i}
die Treuhand {f} vesayet {i}
die Treuhand {f} yedieminlik {i}
die Treuhandanstalt {f} eski Doğu Alman devlet işletmelerini özelleştirme kurumu {i}
der Treuhänder {m} güvenilir kişi {i}
der Treuhänder {m} yediadil {i}
der Treuhänder {m} yediemin {i}
die Treuhänderin {f} güvenilir kişi {i}
die Treuhänderin {f} yediadil {i}
die Treuhänderin {f} yediemin {i}
treuhänderisch {allg} itimada dayalı {allg}
treuhänderisch verwaltete Gelder {allg} emaneten idare edilen fonlar {allg}
die treuhänderische Besitzerin {f} [Jur.]itimad yoluyla mülkiyeti devralan {i}
treuhänderische Buchführung {allg} itimada müsteni muhasebe {allg}
der treuhänderischer Besitzer {m} [Jur.]itimad yoluyla mülkiyeti devralan {i}
treuhänderisches Eigentum {allg} tröst mülkiyet {allg}
treuhänderisches Eigentum {allg} yediemin mülkiyet {allg}
die Treuhänderschaft {f} vesayet {i}
die Treuhänderschaft {f} yedieminlik {i}
das Treuhandgeschäft {n} [Jur.]inançlı işlem {i}
die Treuhandgesellschaft {f} itimadlı işlemci {i}
das Treuhandkonto {n} yedieminlik hesabı {i}
der Treuhändler {m} [Jur.]güvenilir kimse {i}
der Treuhändler {m} [Jur.]yediemin {i}
die Treuhandschaft {f} vesayet {i}
die Treuhandschaft {f} yedieminlik {i}
das Treuhandverhältnis {n} yedieminlik ilişkisi {i}
treuherzig {adj} gönül bağı olan {s}
treuherzig {adj} içten bağlı {s}
treuherzig {adj} sadık {s}
treuherzig {a} temiz yürekli {a}
die Treuherzigkeit {f} gönülden bağlılık {i}
die Treuherzigkeit {f} içten bağlılık {i}
die Treuherzigkeit {f} sadakatlilik {i}
treulich {adj} gönülden {s}
treulich {adj} içten bağlılıkla {s}
treulich {adj} sadakatle {s}
treulos {adj} aldatan {s}
treulos {a} hain {a}
treulos {a} ikiyüzlü {a}
treulos {a} kancık {a}
treulos {adj} sadakatsiz {s}
treulos {adj} vefasız {s}
die Treulosigkeit {f} aldatma {i}
die Treulosigkeit {f} sadakatsizlik {i}
die Treulosigkeit {f} vefasızlık {i}
der Treunehmer {m} güvenilir kişi {i}
der Treunehmer {m} yediemin {i}
Indirekte Treffer
der Grundsatz von Treu und Glauben {allg} iyiniyet kuralı {allg}
Grundsatz von Treu und Glauben {allg} dürüstlük kuralı {allg}
treu bleiben {allg} sadık kalmak {allg}
treu dem Eid {allg} yemine bağlı {allg}