DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Widersacher {m} düşman {i}
der Widersacher {m} [Pol.]muhalif {i}
widersagen {v} karşı çıkmak {fi}
widersagen {v} itiraz etmek {fi}
widersagen {v} aksini savunmak {fi}
widersagen {v} kabul etmemek {fi}
widerschallen {itr} [ökon.]aksetmek {itr}
widerschallen {itr} [ökon.]yankılanmak {itr}
widerschallen {itr} [ökon.]yapmak {itr}
der Widerschein {m} akis {i}
der Widerschein {m} yansıma {i}
widerscheinen {v} aksetmek {fi}
widerscheinen {v} yansımak {fi}
widersetzen {v} direnmek {fi}
widersetzen {v} emre karşı gelmek {fi}
widersetzen {v} emri dinlememek {fi}
widersetzen {v} [Jur.]itirazda bulunmak {fi}
widersetzen {v} karşı durmak {fi}
widersetzen {v} karşı koymak {fi}
widersetzen {v} [Pol.]muhalefet etmek {fi}
widersetzen {v} [Pol.]itiraz etmek {fi}
widersetzen {v} [Pol.]direnmek {fi}
widersetzlich {adj} itaatsiz {s}
widersetzlich {adj} söz dinlemez {s}
die Widersetzlichkeit {f} itaatsizlik {i}
die Widersetzlichkeit {f} söz dinlemezlik {i}
der Widersinn {m} saçmalık {i}
der Widersinn {m} tutarsızlık {i}
widersinnig {adj} anlamsız {s}
widersinnig {adj} saçma {s}
widersinnig {adj} tutarsız {s}
die Widersinnigkeit {f} anlamsızlık {i}
die Widersinnigkeit {f} mantıksızlık {i}
die Widersinnigkeit {f} saçmalık {i}
die Widersinnigkeit {f} tutarsızlık {i}
widerspenstig {adj} bildiğini okuyan {s}
widerspenstig {adj} direngen {s}
widerspenstig {adj} söz dinlemez {s}
die Widerspenstigkeit {f} bildiğini okuma {i}
die Widerspenstigkeit {f} direngenlik {i}
die Widerspenstigkeit {f} söz dinlemezlik {i}
widerspiegeln {allg} aksetmek {allg}
widerspiegeln {allg} kendisi göstermek {allg}
widerspiegeln {allg} yansımak {allg}
widerspiegeln {v} aksetmek {fi}
widerspiegeln {v} yansıtmak {fi}
widerspiegeln {v} aksettirmek {fi}
widerspiegeln {v} yansıtmak {fi}
die Widerspiegelung {f} yansıma {i}
das Widerspiel {n} aksi {i}
das Widerspiel {n} karşıt {i}
das Widerspiel {n} muhalif {i}
das Widerspiel {n} zıt {i}
widersprechen {v} çelişkiye düşmek {fi}
widersprechen {itr} aksini iddia etmek {itr}
widersprechen {itr} aksini savunmak {itr}
widersprechen {itr} aykırı davranmak {itr}
widersprechen {itr} çelişkiye düşmek {itr}
widersprechen {itr} çelişmek {itr}
widersprechen {itr} inkar etmek {itr}
widersprechen {itr} itiraz etmek {itr}
widersprechen {itr} kabul etmemek {itr}
widersprechen {itr} karşı gelmek {itr}
widersprechen {itr} protesto etmek {itr}
widersprechen {itr} reddetmek {itr}
widersprechend {adj} çelişkili {s}
widersprechend {adj} tutarsız {s}
der Widerspruch {m} çelişki {i}
der Widerspruch {m} direnme {i}
der Widerspruch {m} inkar {i}
der Widerspruch {m} hak arama {i}
der Widerspruch {m} karşı koyma {i}
der Widerspruch {m} muhalefet {i}
der Widerspruch {m} protesto {i}
der Widerspruch {m} reddetme {i}
der Widerspruch {m} ret {i}
der Widerspruch {m} tutmazlık {i}
widersprüchlich {adj} aykırı {s}
widersprüchlich {a} birbirine aykırı {a}
widersprüchlich {adj} birbiriyle çelişkili {s}