DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
die Vorschau {f} [Film]fragman {i}
die Vorschau {f} gelecek program {i}
die Vorschau {f} [Film]öngösterim {i}
die Vorschau {f} tanıtma filmi {i}
die Vorschau {f} [Film]tanıtma programı {i}
vorscheiden {v} [Chem.]ilk kireçlemek {fi}
das Vorscheidepapier {n} ilk kireçleme kağıdı {i}
die Vorscheidepfanne {f} ilk kireçleme kazanı {i}
der Vorscheidesaft {m} ilk kireçleme şerbeti {i}
die Vorscheidung {f} ilk kireçleme {i}
der Vorschein {m} belirti {i}
der Vorschein {m} emare {i}
vorschicken {v} önceden göndermek {fi}
vorschieben {allg} bir şeyi öne sürmek {allg}
vorschieben {v} bahane etmek {fi}
vorschieben {v} ileri sürmek {fi}
vorschieben {v} ilerletmek {fi}
vorschieben {v} kaydırmak {fi}
vorschieben {v} öne itmek {fi}
vorschieben {v} öne sürmek {fi}
vorschieben {v} sebep göstermek {fi}
vorschießen {v} avans olarak vermek {fi}
das Vorschiff {n} [Naut.]geminin baş tarafı {i}
der Vorschlag {m} [Drck]giriş sayfası boşluğu {i}
der Vorschlag {m} öğüt {i}
der Vorschlag {m} [Pol.]önerge {i}
der Vorschlag {m} öneri {i}
der Vorschlag {m} sunu {i}
der Vorschlag {m} taslak {i}
der Vorschlag {m} tavsiye {i}
der Vorschlag {m} teklif {i}
der Vorschlag {m} [Mus]yardımcı nota {i}
vorschlagen {v} önermek {fi}
vorschlagen {v} sunmak {fi}
vorschlagen {v} teklif etmek {fi}
vorschlagen {v} teklif götürmek {fi}
der Vorschlaghammer {m} balyoz {i}
der Vorschlaghammer {m} dövme çekici {i}
der Vorschlagsbericht {m} atama yazısı {i}
der Vorschlagsbericht {m} terfi yazısı {i}
das Vorschlagsrecht {n} aday çıkarma hakkı {i}
das Vorschlagsrecht {n} aday gösterme hakkı {i}
die Vorschlussrunde {f} [Sp]yarı final {i}
vorschneiden {v} önceden dilimlemek {fi}
vorschneiden {v} önceden kesmek {fi}
vorschnell {adj} bir an evvel {s}
vorschnell {adj} çarçabuk {s}
vorschnell {adj} çok çabuk {s}
vorschnell {a} düşünmeden {a}
vorschreiben {v} buyurmak {fi}
vorschreiben {v} emretmek {fi}
vorschreiben {v} kural koymak {fi}
vorschreiben {v} nasıl yazılacağını göstermek {fi}
vorschreiben {v} taslak hazırlamak {fi}
vorschreiben {v} [Med.]tavsiye etmek {fi}
die Vorschrift {f} emir {i}
die Vorschrift {f} hüküm {i}
die Vorschrift {f} kaide {i}
die Vorschrift {f} kural {i}
die Vorschrift {f} nizamname {i}
die Vorschrift {f} talimat {i}
die Vorschrift {f} talimatname {i}
die Vorschrift {f} talimname {i}
die Vorschrift {f} [Med.]tavsiye {i}
die Vorschrift {f} tüzük {i}
die Vorschrift {f} yönerge {i}
die Vorschrift {f} yönetmelik {i}
vorschriftsgemäß {allg} talimat dairesinde {allg}
vorschriftsgemäß {allg} talimata uygun {allg}
vorschriftsmäßig {a} kurala uygun {a}
vorschriftsmäßig {adj} kurallara göre {s}
vorschriftsmäßig {adj} kurallara uygun {s}
vorschriftsmäßig {a} nizami {a}
vorschriftsmäßig {a} talimat dairesinde {a}
vorschriftsmäßig {a} talimata uygun {a}
vorschriftsmäßig {adj} yönetmeliklere göre {s}
vorschriftswidrig {adj} emirlere karşı {s}
vorschriftswidrig {adj} kurallara aykırı {s}
vorschriftswidrig {allg} talimata aykırı {allg}
vorschriftswidrig {adj} tüzüğe uymayan {s}