TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
şansı açık {i} der Glücksvogel {m}
şansı hep yaver giden {i} das Glückskind {n}
şansı olmak {allg} Massel haben {allg}
şansı olmamak {allg} kein Glück haben {allg}
şansı vardır {allg} das Glück ist ihm hold {allg}
şansı yaver girmek {allg} die Treppe hinauffallen {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Dusel haben {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Massel haben {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Schwein haben {allg}
şansı yaver gitmemek {allg} einer Eule aufsitzen {allg}
şansı yaver gitmemek {allg} Pech haben {allg}
şansına! {allg} aufs Geratewohl {allg}
şansı denemek {allg} sein Glück versuchen {allg}
şansı denemek {allg} sein Heil versuchen {allg}
şansız {s} ruhmlos {adj}
şansız {s} unglücklich {adj}
Indirekte Treffer
ameliyat edilince iyileşme şansı olan {a} operabel {a}
başarı şansı {i} die Erfolgschance {f}
eğitim şansı {i} die Bildungschance {f}
şansı açık {i} der Glücksvogel {m}
şansı hep yaver giden {i} das Glückskind {n}
şansı olmak {allg} Massel haben {allg}
şansı olmamak {allg} kein Glück haben {allg}
şansı vardır {allg} das Glück ist ihm hold {allg}
şansı yaver girmek {allg} die Treppe hinauffallen {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Dusel haben {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Schwein haben {allg}
şansı yaver gitmek {allg} Massel haben {allg}
şansı yaver gitmemek {allg} Pech haben {allg}
şansı yaver gitmemek {allg} einer Eule aufsitzen {allg}
sürekli şansı yaver giden kimse {i} der Glückspilz {m}
terfi etme şansı {i} der Aufstiegschance {m}
terfi şansı {ç} die Aufstiegschancen {pl}
yükselme şansı {i} der Aufstiegschance {m}