TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
dolaşım {i} die Circulation {f}
dolaşım {i} [hek]der Kreislauf {m}
dolaşım {i} der Umlauf {m}
dolaşım {i} die Zirkulation {f}
dolaşım bozukluğu {i} [hek]die Durchblutungsstörung {f}
dolaşım bozukluğu {i} die Kreislaufstörung {f}
dolaşım bozukluğu geçirmek {itr} [hek]kollabieren {itr}
dolaşım pompası {i} die Umwälzpumpe {f}
dolaşıma çıkarmak {allg} Emission begeben {allg}
dolaşımdaki banknotlar {allg} Banknoten im Umlauf {allg}
dolaşımdaki kabul senetleri {allg} Akzeptbuch im Umlauf {allg}
dolaşımdaki para {allg} Geld in der Zirkulation {allg}
dolaşımdaki para {allg} umlaufendes Geld {allg}
dolaşımdaki para varlığı {i} das Geldumlaufvermögen {n}
dolaşımdaki sermaye {allg} umlaufendes Kapital {allg}
dolaşımı güçlendirici {s} [hek]durchblutungsfördernd {adj}
Indirekte Treffer
ani dolaşım bozukluğu {i} [hek]der Kollaps {m}
dolaşım bozukluğu {i} [hek]die Durchblutungsstörung {f}
dolaşım bozukluğu {i} die Kreislaufstörung {f}
dolaşım bozukluğu geçirmek {itr} [hek]kollabieren {itr}
dolaşım pompası {i} die Umwälzpumpe {f}
işçilerin dolaşım serbestisi {allg} Freizügigkeit der Arbeitnehmer {allg}
kan dolaşım bozukluğu {i} die Blutkreislaufstörung {f}
kan dolaşım hastalığı {i} die Kreislauferkrankung {f}
kan dolaşım ilacı {i} das Kreislaufmittel {n}
kan dolaşım kolapsüsü {i} der Kreislaufkollaps {m}
kan dolaşım yetersizliği {i} die Kreislaufschwäche {f}
kanın normal dolaşım yolundan çıkarak gittiği yerde verdiği renk değişikliği {s} [hek]blutunterlaufen {adj}
mallarda dolaşım serbestisi {allg} Freizügigkeit im Warenverkehr {allg}
para dolaşım hızı {i} die Geldumlaufgeschwindigkeit {f}
serbest dolaşım {i} die Freizügigkeit {f}
serbest dolaşım ve ikamet hakkı {i} [huk]die Freizügigkeit {f}
sermayenin dolaşım serbestisi {allg} Freizügigkeit des Kapitalverkehrs {allg}