TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kay {i} die Fassung {f}
kaya {i} der Fels {m}
kaya {i} der Felsen {m}
kaya {i} [yerb]das Gestein {n}
kaya antilobu {i} [hayb]der Klippspringer {m}
kaya ardıcı {i} der Steinrötel {m}
kaya balığı {i} [hayb]die Grundel {f}
kaya çıkıntısı {i} der Felsenvorsprung {m}
kaya çıkıntısı {i} [anat]die Nase {f}
kaya gazı {i} [met]das Schiefergas {n}
kaya gibi {s} felsenfest {adj}
kaya gibi {s} steinhart {adj}
kaya güvercin {i} die Felsentaube {f}
kaya güvercin {i} die Taube {f}
kaya güvercini {i} [hayb]die Felsentaube {f}
kaya kartalı {i} der Adler {m}
kaya kartalı {i} [hayb]der Steinadler {m}
kaya kırlangıcı {i} [hayb]die Felsenschwalbe {f}
kaya koruğu {i} [bitk]der Donnerbart {m}
kaya mezarı {i} das Felsengrab {n}
kaya parası {i} die Anmeldegebühr {f}
kaya parçası {i} der Felsblock {m}
kaya sansar {i} der Marder {m}
kaya sansar {i} der Steinmarder {m}
kaya sansarı {i} [hayb]der Hausmarder {m}
kaya tırmanışı {i} [sp]der Felsenwandstieg {m}
kaya tuzu {i} das Steinsalz {n}
kaya yarığı {i} die Felsspalte {f}
kaya yarığı {i} die Kluf {f}
kaya yelvesi {i} die Ammer {f}
kaya yelvesi {i} die Zippammer {f}
kay {i} [mad]der Batholith {m}
kay bilimi {i} [yerb]die Petrologie {f}
kay bölüğü {i} [yerb]die Paraldase {f}
kay deşiği {i} [yerb]die Paraldase {f}
kay oluşumu {i} [yerb]die Petrogenese {f}
kayaçlar bilgisi {i} die Lithologie {f}
kayaçların rüzgarla aşınması {i} [yerb]die Korrasion {f}
kayağan gibi {s} schieferig {adj}
kayağan taş {i} [mad]der Ölschiefer {m}
kayağan taşı ile örtülü çatı {i} das Schieferdach {n}
kayağan taşından {s} schieferig {adj}
kayağantaş {i} der Schiefer {m}
kayak {ç} [sp]die Bretter {pl}
kayak {i} der Schneeschuh {m}
kayak {i} der Ski {m}
kayak {i} die Skifahrt {f}
kayak {i} der Skilauf {m}
kayak atlama seti {i} [sp]die Schanze {f}
kayak ayakkabısı altına takılan kayma kızağı {i} die Kufe {f}
kayak bölgesi {i} das Skigebiet {n}
kayak değneği {i} der Skistock {m}
kayak döndürülerek yapılan dönüş {i} der Stemmbogen {m}
kayak elbisesi {i} der Skianzug {m}
kayak gözlüğü {i} die Skibrille {f}
kayak hocası {i} der Skilehrer {m}
kayak hocası {i} die Skilehrerin {f}
kayak kayarken ayakta kalmak {fi} durchstehen {v}
kayak kayma {i} das Skifahren {n}
kayak kayma {i} die Skifahrt {f}
kayak kayma {i} das Skilaufen {n}
kayak kaymak {fi} Ski laufen {v}
kayak kursu {i} der Skikurs {m}
kayak lifti {i} der Schlepplift {m}
kayak pisti {i} die Skipiste {f}
kayak sporu {i} der Skilauf {m}
kayak sporu {i} der Skisport {m}
kayak sporu yapan kimse {i} der Skiläufer {m}
kayak takımı {i} [tiy]das Brettl {n}
kayak takımı {i} die Skiausrüstung {f}
kayak takımı altına yapışan kar {i} der Pappschnee {m}
kayak tatili {i} der Skiurlaub {m}
kayak teçhizatı {i} die Skiausrüstung {f}
kayak torbası {i} [sp]der Skisack {m}
kayak turizmi {i} [sp]der Skitourismus {m}
kayak yapan güzel kadın {i} die Skihase {f}
kayak yapmak {fi} Ski fahren {v}
kayak yapmak {fi} Ski laufen {v}
kayak yürüyüşü {i} der Skilanglauf {m}
kayakçı {ç} die Brettln {pl}