TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
küç oranda {allg} in geringem Ausmaß {allg}
kucağına almak {fi} hochnehmen {v}
kucağına atılmak {v} umhalsen {v}
kucak {i} das Herz {n}
kucak {i} der Schoss {m}
kucak {i} der Schoß {m}
kucak dolusu {i} der Armvoll {m}
kucak kucağa olmak {allg} herzen {allg}
kucak kucak {a} überreichlich {a}
kucaklama {i} die Liebkosung {f}
kucaklama {i} die Umarmung {f}
kucaklama {i} die Umfassung {f}
kucaklama {i} die Umschließung {f}
kucaklama {i} die Umschlingung {f}
kucaklamak {fi} abdrücken {v}
kucaklamak {fi} abhalsen {v}
kucaklamak {v} drücken {v}
kucaklamak {v} herzen {v}
kucaklamak {fi} hochnehmen {v}
kucaklamak {v} liebkosen {v}
kucaklamak {fi} umarmen {v}
kucaklamak {v} umfangen {v}
kucaklamak {v} umfassen {v}
kucaklamak {v} umhalsen {v}
kucaklamak {v} umschließen {v}
kucaklarca {i} der Armvoll {m}
kucaklaşma {i} die Umarmung {f}
kucaklaşma {i} die Umschlingung {f}
kucaklaşmak {v} knutschen {v}
kucaklaşmak {fi} schmusen {v}
kucaklaşmak {fi} schmiegen {v}
kucaklaşmak {itr} zärteln {itr}
küçücük {i} das Duodez {n}
küçücük {allg} verschwindend klein {allg}
küçücük {s} winzig {adj}
küçücük baraka {i} das Büdchen {n}
küçücük hıyar {i} [bitk]das Cornichon {n}
küçücük kulübe {i} das Büdchen {n}
küçücüklük {i} die Winzigkeit {f}
küçüğüm {allg} meine Maus {allg}
küçük {s} beschränkt {adj}
küçük {s} fipsig {adj}
küçük {s} gering {adj}
küçük {s} geringfügig {adj}
küçük {s} junior {adj}
küçük {i} das Kind {n}
küçük {s} klein {adj}
küçük {önk} Mikro- {prä}
küçük {a} minderjährig {a}
küçük {önk} mini {prä}
küçük {allg} minorenn {allg}
küçük {a} nebensächlich {a}
küçük {s} oligo {adj}
küçük {s} possierlich {adj}
küçük {a} überschaubar {a}
küçük {a} unbedeutend {a}
küçük {allg} unmündig {allg}
küçük açı {i} [mat]das Eckchen {n}
küçük ada {i} das Eiland {n}
küçük adam {i} das Männlein {n}
küçük adımlarla yürümek {fi} kurztreten {v}
küçük adımlarla yürümek {itr} trappen {itr}
küçük afacan {i} das Bengelchen {n}
küçük ağaç {i} [bitk]der Strauch {m}
küçük ağaç kütüğü {i} das Stümpfchen {n}
küçük ağaçkakan {i} [hayb]der Kleinspecht {m}
küçük ağaçkakan {i} der Specht {m}
küçük ahır {i} das Ställchen {n}
küçük aile {i} die Kleinfamilie {f}
küçük akarsu {i} das Bächlein {n}
küçük akarsu {i} [coğ]das Rinnsal {n}
küçük akarsu {i} das Wässerchen {n}
küçük alan {i} die Kleinfläche {f}
küçük alan işletmesi {i} der Kleinflächenbetrieb {m}
küçük alanların iklimi {i} das Mikroklima {n}
küçük ama güzel şey {i} das Dingelchen {n}
küçük ama şişman kişi {i} das Dickerchen {n}
küçük antilop {i} [hayb]das Böckchen {n}
küçük arazi parçası {i} das Los {n}
küçük arazi sahibi {i} der Kleinlandwirt {m}