DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
sauen {itr} açık saçık fıkralar anlatmak {itr}
sauen {itr} kirletmek {itr}
sauen {itr} pisletmek {itr}
sauen {itr} yavrulamak {itr}
sauer {adj} aksi {s}
sauer {a} asık suratlı {a}
sauer {adj} [Chem.]asitli {s}
sauer {adj} buruk {s}
sauer {adj} can sıkıcı {s}
sauer {adj} ekşi {s}
sauer {adj} ekşimiş {s}
sauer {adj} huysuz {s}
sauer {adj} kesilmiş {s}
sauer {adj} keskin {s}
sauer {adj} külfetli {s}
sauer {adj} mineral açısından zengin {s}
sauer {adj} yıpratıcı {s}
sauer {adj} yorucu {s}
sauer {adj} zahmetli {s}
sauer {adj} zor {s}
sauer sein {allg} asık suratlı olmak {allg}
sauer sein {allg} kızgın olmak {allg}
sauer sein {allg} suratı asık olmak {allg}
sauer sein {allg} yüzünden düşen bin parça olmak {allg}
sauer werden {v} bozuk çalmak {fi}
sauer werden {v} surat asmak {fi}
sauer werden {v} suratını ekşitmek {fi}
der Sauerampfer {m} [Bot.]kuzukulağı {i}
der Sauerbraten {m} sirkeye yatırıldıktan sonra kızartılmış sığır eti {i}
der Sauerbrunnen {m} karbonlu madensuyu {i}
der Sauerdorn {m} amberbaris {i}
der Sauerdorn {m} diken üzümü {i}
der Sauerdorn {m} [Bot.]kadıntuzluğu {i}
der Sauerdorn {m} [Bot.]sarıçalı {i}
die Sauerei {f} baştan savma {i}
die Sauerei {f} dağınık durum {i}
die Sauerei {f} düzensiz durum {i}
die Sauerei {f} düzensizlik {i}
die Sauerei {f} edepsizlik {i}
die Sauerei {f} özensiz {i}
die Sauerei {f} pislik {i}
die Sauerei {f} skandal {i}
das Sauerfutter {n} mayalanmaya bırakılmış yem {i}
das Sauergras {n} [Bot.]saparna {i}
der Sauerkirsch {m} ekşi kiraz {i}
die Sauerkirsch {f} [Bot.]vişne {i}
der Sauerkirschbaum {m} ekşi kiraz {i}
der Sauerkirschbaum {m} vişne {i}
die Sauerkirsche {f} [Bot.]vişne {i}
der Sauerklee {m} [Bot.]ekşiyonca {i}
der Sauerklee {m} [Bot.]küçük kuzukulağı {i}
der Sauerkohl {m} lahana turşusu {i}
das Sauerkraut {n} lahana turşusu {i}
die Säuerkufe {f} asitleme teknesi {i}
säuerlich {adj} aksi {s}
säuerlich {adj} asık suratlı {s}
säuerlich {adj} buruk {s}
säuerlich {adj} ekşimiş {s}
säuerlich {a} ekşimsi {a}
säuerlich {adj} ekşimtırak {s}
säuerlich {adj} huysuz {s}
säuerlich {a} kekremsi {a}
säuerlich {adj} mayhoş {s}
der Säuerling {m} karbonlu madensuyu {i}
der Säuerling {m} [Bot.]kuzukulağı {i}
die Sauermilch {f} kesilmiş süt {i}
säuern {itr} ekşimek {itr}
säuern {v} ekşitmek {v}
säuern {v} mayalamak {v}
säuern {itr} mayalanmak {itr}
der Sauerrahm {m} [koch]ekşi krema {i}
das Sauerschnitzel {n} mayalanmaya bırakılmış küspe {i}
der Sauerstoff {m} [Chem.]oksijen {i}
Sauerstoff verabreichen {allg} oksijen vermek {allg}
das Sauerstoff-Bleichmittel {n} oksijen ağartma maddesi {i}
die Sauerstoffanlage {f} oksijen tesisatı {i}
der Sauerstoffbedarf {m} oksijen ihtiyacı {i}
die Sauerstoffbehandlung {f} oksijen tedavisi {i}
die Sauerstoffbombe {f} oksijen bombası {i}
die Sauerstoffentfernung {f} oksijen giderme {i}
Indirekte Treffer
die Perlen vor die Säue werfen {allg} eşek hoşaftan ne anlar {allg}