|
| kurallarına göre etkili olma {i} | die Eigengesetzlichkeit {f} |
|
|
| ahlak kurallarına dikkat eden {i} | der Ethiker {m} |
|
| ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı {s} | sittenstreng {adj} |
|
| avcılık kurallarına aykırı avlanan kişi {i} | der Schießer {m} |
|
| dil kurallarına uygun {s} | sprachrichtig {adj} |
|
| dil kurallarına uymama {i} | der Sprachverstoß {m} |
|
| dilbilgisi kurallarına uygun {s}
[dilb] | sprachrichtig {adj} |
|
| esnaf kurallarına uygun {s} | zünftig {adj} |
|
| görgü kurallarına aykırı {s} | sittenwidrig {adj} |
|
| görgü kurallarına aykırı {s} | sittenlos {adj} |
|
| görgü kurallarına bağlı {s} | förmlich {adj} |
|
| görgü kurallarına uygun {s} | formell {adj} |
|
| gramer kurallarına aykırı {s} | sprachwidrig {adj} |
|
| hattatlık kurallarına göre {s} | kalligrafisch {adj} |
|
| kendi kurallarına göre {s} | eigengesetzlich {adj} |
|
| kurallarına göre etkili olma {i} | die Eigengesetzlichkeit {f} |
|
| nezaket kurallarına uygun davranmamak {fi} | vorbeibenehmen {v} |
|
| nezaket kurallarına uygun davranmamak {fi} | danebenbenehmen {v} |
|
| sanat kurallarına uygun {s} | kunstgerecht {adj} |
|
| sözleşme kurallarına uyulmadığı takdirde uygulanan ceza {i}
[huk] | die Konventionalstrafe {f} |
|
| spor kurallarına aykırı {a} | unfair {a} |
|
| terbiye kurallarına uymamak {allg} | Anstand verletzen {allg} |
|
| toplum kurallarına aykırı {s} | unanständig {adj} |
|
| trafik kurallarına aykırı {s} | verkehrswidrig {adj} |
|
| trafik kurallarına riayet eden {s} | verkehrsgerecht {adj} |
|
| trafik kurallarına uyan {s} | verkehrsgerecht {adj} |
|
| trafik kurallarına uymak {allg} | den Verkehrsregeln folgen {allg} |
|
