TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kanıt {i} das Argument {n}
kanıt {i} der Beleg {m}
kanıt {i} [huk]der Beweis {m}
kanıt {i} die Deduktion {f}
kanıt {i} das Dokument {n}
kanıt {i} der Erweis {m}
kanıt {i} der Nachweis {m}
kanıt {i} der Wahrheitsbeweis {m}
kanıt gösterme {i} die Argumentation {f}
kanıt gösterme {i} die Begründung {f}
kanıt gösterme {i} [huk]die Beweisführung {f}
kanıt göstermek {v} argumentieren {v}
kanıt göstermek {v} begründen {v}
kanıt göstermek {allg} [huk]Beweise vorlegen {allg}
kanıt göstermek {v} beweisen {v}
kanıtlama {i} [huk]die Beweisführung {f}
kanıtlama {i} die Glaubhaftmachung {f}
kanıtlama aracı {i} [huk]das Beweismittel {n}
kanıtlama aracı {i} [huk]das Beweisstück {n}
kanıtlamak {fi} begründen {v}
kanıtlamak {v} belegen {v}
kanıtlamak {v} beweisen {v}
kanıtlamak {fi} demonstrieren {v}
kanıtlamak {allg} den Nachweis führen {allg}
kanıtlamak {fi} ergeben {v}
kanıtlamak {fi} erweisen {v}
kanıtlamak {fi} glaubhaft machen {v}
kanıtlamak {fi} nachweisen {v}
kanıtlamak {v} zeigen {v}
kanıtlanabilir {s} belegbar {adj}
kanıtlanabilir {s} [huk]beweisbar {adj}
kanıtlanabilir {s} erweislich {adj}
kanıtlanabilir {s} nachweisbar {adj}
kanıtlanabilir {s} nachweislich {adj}
kanıtlanabilir {s} nachvollziehbar {adj}
kanıtlanabilir başarı {allg} nachweislicher Erfolg {allg}
kanıtlanabilir deneyim {allg} nachweisliche Erfahrung {allg}
kanıtlanabilme {i} [huk]die Beweisbarkeit {f}
kanıtlandığı gibi {adv} erwiesenermaßen {adv}
kanıtlanmış {s} bewiesen {adj}
kanıtlanmış {s} erwiesen {adj}
kanıtlanmış {s} nachweislich {adj}
kanıtlarla gösterme {i} die Demonstration {f}
kanıtsız {a} beleglos {a}
Indirekte Treffer
aksi ile kanıt {i} der Umkehrschluss {m}
aksi ile kanıt {i} der Gegenschluss {m}
kabul edilebilir olan kanıt aracı {i} das Zulässiges Beweismittel {n}
kanıt gösterme {i} die Begründung {f}
kanıt gösterme {i} die Argumentation {f}
kanıt gösterme {i} [huk]die Beweisführung {f}
kanıt göstermek {v} beweisen {v}
kanıt göstermek {allg} [huk]Beweise vorlegen {allg}
kanıt göstermek {v} begründen {v}
kanıt göstermek {v} argumentieren {v}
suçlayıcı kanıt {i} [huk]die Belastung {f}
tam bir kanıt {allg} ein exakter Beweis {allg}
yanıltıcı kanıt {i} der Scheinbeweis {m}