TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
gürül gürül {a} gluckernd {a}
gürül gürül {a} glucksend {a}
gürül gürül akmak {fi} strömen {v}
gürül gürül ses çıkarmak {itr} bullern {itr}
guruldamak {fi} gurgeln {v}
guruldamak {fi} knurren {v}
guruldamak {itr} [hayb]kollern {itr}
guruldayan {adv} knurrend {adv}
guruldayarak {adv} knurrend {adv}
gürül {i} die Ausgelassenheit {f}
gürül {i} der Braus {m}
gürül {i} [metr]der Donner {m}
gürül {i} der Eklat {m}
gürül {i} das Gebrause {n}
gürül {i} das Gekreische {n}
gürül {i} das Gelärme {n}
gürül {i} das Gerassel {n}
gürül {i} das Geratter {n}
gürül {i} das Geräusch {n}
gürül {i} das Gerumpel {n}
gürül {i} das Gestampfe {n}
gürül {i} das Getöse {n}
gürül {i} [metr]das Gewitter {n}
gürül {i} das Hallo {n}
gürül {i} der Kladderadatsch {m}
gürül {i} der Klamauk {m}
gürül {i} der Krach {m}
gürül {i} der Krakeel {m}
gürül {i} der Krawall {m}
gürül {i} der Lärm {m}
gürül {i} der Laut {m}
gürül {i} die Lautheit {f}
gürül {i} der Radau {m}
gürül {i} die Randale {f}
gürül {i} der Rummel {m}
gürül {i} der Schall {m}
gürül {i} der Skandal {m}
gürül {i} der Spektakel {m}
gürül {i} der Spuk {m}
gürül {i} die Streiterei {f}
gürül {i} [müz]das Tamtam {n}
gürül {i} das Trara {n}
gürül {i} der Tumult {m}
gürül {i} die Unruhe {f}
gürül bolluğu {i} die Klangfülle {f}
gürül çıkaran çocuklar {i} die Rasselbande {f}
gürül çıkararak çarpmak {itr} bumsen {itr}
gürül çıkararak etrafını rahatsız eden kişi {i} der Randalierer {m}
gürül çıkarmak {itr} krakeelen {itr}
gürül çıkarmak {allg} Lärm machen {allg}
gürül çıkarmak {itr} randalieren {itr}
gürül çıkarmak {itr} schallen {itr}
gürül çıkarmak {itr} spektakeln {itr}
gürül etkisi {i} die Immission {f}
gürül etmek {itr} bullern {itr}
gürül etmeyin! {allg} tobt nicht {allg}
gürül geçirmez {s} schalldicht {adj}
gürül ile kapanmak {itr} klappen {itr}
gürül ile kapatmak {fi} zuknallen {v}
gürül kesen duvar {i} die Lärmschutzwand {f}
gürül kirlenmesi {i} die Lärmbelästigung {f}
gürül kirliliği {i} die Lärmbelastung {f}
gürül patırtı {i} das Gehämmer {n}
gürül patırtı {i} der Grober Unfug {m}
gürül patırtı {i} der Klimbim {m}
gürül patırtı {i} das Spektakel {n}
gürül patırtı {i} der Tumult {m}
gürül patırtı {i} der Wirbel {m}
gürül patırtı etmek {fi} randalieren {v}
gürül patırtılı {allg} hier ist die Hölle los {allg}
gürül seviyesi {i} der Geräuschpegel {m}
gürül seviyesi {i} der Lärmpegel {m}
gürül yalıtımı {i} [tek]die Schallisolierung {f}
gürül yapmak {itr} lärmen {itr}
gürül yapmak {allg} laut sein {allg}
gürül yapmak {allg} Randale machen {allg}
gürül yapmak {itr} rattern {itr}
gürül yapmak {itr} rumoren {itr}
gürültücü {a} ausgelassen {a}
gürültücü {i} der Krakeeler {m}
Indirekte Treffer
gürül gürül {a} glucksend {a}
gürül gürül {a} gluckernd {a}
gürül gürül akmak {fi} strömen {v}
gürül gürül ses çıkarmak {itr} bullern {itr}