TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
dolan {i} [kim]das Dolan {n}
dolan {i} der Dolus malus {m}
dolandıran kişi {i} der Heiratsschwindler {m}
dolandırıcı {i} der Abzocker {m}
dolandırıcı {i} der Betrüger {m}
dolandırıcı {i} die Betrügerin {f}
dolandırıcı {i} der Defraudant {m}
dolandırıcı {i} der Falschspieler {m}
dolandırıcı {i} der Filou {m}
dolandırıcı {i} der Fuffziger {m}
dolandırıcı {i} der Galgenstrick {m}
dolandırıcı {i} die Ganove {f}
dolandırıcı {i} der Gauner {m}
dolandırıcı {i} die Gaunerin {f}
dolandırıcı {i} der Halunke {m}
dolandırıcı {i} der Hochstapler {m}
dolandırıcı {i} die Hochstaplerin {f}
dolandırıcı {i} der Preller {m}
dolandırıcı {i} der Rabulist {m}
dolandırıcı {i} [anat]das Schlitzohr {n}
dolandırıcı {i} der Schwindler {m}
dolandırıcı {i} die Schwindlerin {f}
dolandırıcı {i} der Spitzbube {m}
dolandırıcı {i} der Strolch {m}
dolandırıcı {i} der Trickbetrüger {m}
dolandırıcılık {i} die Alchimie {f}
dolandırıcılık {i} der Betrug {m}
dolandırıcılık {i} die Betrügerei {f}
dolandırıcılık {i} die Beutelschneiderei {f}
dolandırıcılık {i} das Blendwerk {n}
dolandırıcılık {i} die Dafraudation {f}
dolandırıcılık {i} die Falschspielerei {f}
dolandırıcılık {i} die Fickfackerei {f}
dolandırıcılık {i} die Gaunerei {f}
dolandırıcılık {i} der Gaunertrick {m}
dolandırıcılık {i} die Hochstapelei {f}
dolandırıcılık {i} die Schelmerei {f}
dolandırıcılık {i} der Schwindel {m}
dolandırıcılık yapmak {fi} abgaunern {v}
dolandırıcılık yapmak {v} bemogeln {v}
dolandırıcılık yapmak {v} defraudieren {v}
dolandırıcılık yapmak {itr} gaunern {itr}
dolandırıcılık yapmak {fi} schwindeln {v}
dolandırıcılıkla {adv} betrügerisch {adv}
dolandırıcılıkla elde etmek {v} ergaunern {v}
dolandırıcılıkla mücadele organı {allg} OLAF {allg}
dolandırma {fi} betrügen {v}
dolandırma {i} die Gaukelei {f}
dolandırma {i} die Täuschung {f}
dolandırma {i} der Trug {m}
dolandırma {i} die Übertölpelung {f}
dolandırmak {fi} ablisten {v}
dolandırmak {v} belemmern {v}
dolandırmak {v} bemogeln {v}
dolandırmak {fi} beschwindeln {v}
dolandırmak {v} betrügen {v}
dolandırmak {v} erleichtern {v}
dolandırmak {fi} hereinlegen {v}
dolandırmak {fi} hochstapeln {v}
dolandırmak {v} prellen {v}
dolandırmak {fi} schwindeln {v}
dolandırmak {v} täuschen {v}
dolandırmak {fi} überfahren {v}
dolandırmak {v} übertölpeln {v}
dolanım {i} der Kreislauf {m}
dolanımda bulunmak {itr} zirkulieren {itr}
dolanımlı malzeme {i} das Kreislaufmaterial {n}
dolan {allg} betrügerisch {allg}
dolan iflas {allg} betrügerischer Konkurs {allg}
dolanma {i} die Bummel {f}
dolanma {i} [hek]der Volvulus {m}
dolanmak {v} Drehen {v}
dolanmak {itr} lustwandeln {itr}
dolanmak {itr} missachten {itr}
dolanmak {v} schlendern {v}
dolanmak {itr} schweifen {itr}
dolanmak {allg} die Füße vertreten {allg}
dolanmak {fi} verwickeln {v}
dolanmak {fi} wickeln {v}
dolanmak {itr} Spazieren {itr}
Indirekte Treffer
bir yılda dolan müddet {i} die Jahresfrist {f}
yalan dolan {allg} Lug und Trug {allg}
yalan dolan {i} der Beschiss {m}
yalan dolan ile yapmak {fi} durchschwindeln {v}