TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
akıbet {i} der Ausgang {m}
akıbet {i} der Erfolg {m}
akıbet {i} das Ergebnis {n}
akıbet {i} die Folge {f}
akıbet {i} das Resultat {n}
akı {s} fließend {adj}
akı {s} fluid {adj}
akı {s} flüssig {adj}
akı {s} geläufig {adj}
akı {s} kulant {adj}
akı {s} tropfbar {adj}
akı bir üslup {allg} flüssiger Stil {allg}
akı konuşma {i} der Redefluss {m}
akı madde {i} das Fluidum {n}
akı madde {i} die Flüssigkeit {f}
akı olarak konuşmak {allg} fließend sprechen {allg}
akı ünsüz {i} [dilb]die Liquida {f}
akıcılık {i} das Fließvermögen {n}
akıcılık {i} die Geläufigkeit {f}
akıcılık {i} die Liquidät {f}
akıcılık {i} die Mtibilität {f}
akıcılık {i} die Sprachfertigkeit {f}
akıl {i} das Eidos {n}
akıl {i} der Gedanke {m}
akıl {i} der Geist {m}
akıl {i} der Grips {m}
akıl {i} [anat]das Hirn {n}
akıl {i} der Intellekt {m}
akıl {i} die Intelligenz {f}
akıl {i} die Klugheit {f}
akıl {i} der Kopf {m}
akıl {i} das Köpfchen {n}
akıl {i} die Räson {f}
akıl {i} die Ratio {f}
akıl {i} die Seele {f}
akıl {i} der Sinn {m}
akıl {i} der Tipp {m}
akıl {i} die Vernunft {f}
akıl {i} der Verstand {m}
akıl alacak gibi değil {s} unerklärlich {adj}
akıl alır {s} [fel]rational {adj}
akıl almak {itr} ratschlagen {itr}
akıl almaz {s} dumm {adj}
akıl almaz {s} unfassbar {adj}
akıl almaz {s} unfasslich {adj}
akıl almaz {s} unvorstellbar {adj}
akıl almazlık {i} die Unfassbarkeit {f}
akıl bozukluğu {i} die Geistesstörung {f}
akıl dağıtmak {v} benebeln {v}
akıl danışmak {fi} besprechen {v}
akıl danışmak {allg} Rat aufsuchen {allg}
akıl doktoru {i} der Irrenarzt {m}
akıl ermez {s} aberwitzig {adj}
akıl ermez {a} unergründlich {a}
akıl ermez {a} unverständlich {a}
akıl fikir ermez {s} rätselhaft {adj}
akıl hastalığı {i} die Geistesgestörtheit {f}
akıl hastalığı {i} die Geisteskrankheit {f}
akıl hastalığı {i} der Wahnsinn {m}
akıl hastalıkları uzmanı {i} der Psychiater {m}
akıl hastalıkları uzmanı {i} die Psychiaterin {f}
akıl hastanesi {i} die Anstalt {f}
akıl hastanesi {allg} Anstalt für Geisteskranke {allg}
akıl hastanesi {i} die Irrenanstalt {f}
akıl hastanesi {i} das Irrenhaus {n}
akıl hastanesi {i} die Klapsmühle {f}
akıl hastanesi {i} das Narrenhaus {n}
akıl hastanesi gardiyanı {i} der Irrenwärter {m}
akıl hastası {allg} ein Irrer {allg}
akıl hastası {s} geistesgestört {adj}
akıl hastası {allg} geisteskrank {allg}
akıl hastası {i} der Geisteskranke {m}
akıl hastası {i} der Irre {m}
akıl hastası {s} umnachtet {adj}
akıl hastası {a} wahnsinnig {a}
akıl hocalığı yapmak {v} beraten {v}
akıl hocası {i} der Berater {m}
akıl hocası {i} die Beraterin {f}
akıl hocası {i} der Mentor {m}
akıl hukuku {i} [huk]das Vernunftrecht {n}