TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kuş {i} der Piepmatz {m}
kuş {i} [hayb]der Vogel {m}
küs {s} grollend {adj}
küs {s} pikiert {adj}
küs {s} uneinig {adj}
küs {s} uneins {adj}
kuş avcısı {i} der Vogler {m}
kuş avlama sepeti {i} die Reuse {f}
kuş avlanma alanı {i} der Vogelherd {m}
kuş bakışı {i} der Überblick {m}
kuş bakışı {i} die Überschau {f}
kuş bakışı {i} die Übersicht {f}
kuş beyinli {allg} dumm wie Bohnenstroh {allg}
kuş beyinli {a} einfältig {a}
kuş beyinli olmak {allg} ein Spatzenhirn haben {allg}
kuş bilimcisi {i} der Ornithologe {m}
kuş bilimi {i} die Vogelkunde {f}
kuş cıvıltısı {i} das Gezwitscher {n}
kuş dışkısı {i} der Vogeldung {m}
kuş dışkısı {i} der Vogelmist {m}
kuş ekmeği {i} der Bauernsenf {m}
kuş ekmeği {i} der Hirtentäschel {m}
kuş ekmeği {i} der Senf {m}
kuş ekmeği {i} das Täschelkraut {n}
kuş evi {i} [hayb]das Nisthaus {n}
kuş fakı {i} die Dohne {f}
kuş gibi çok az yemek {allg} wie ein Spatz essen {allg}
kuş gibi ses çıkarma {i} [hayb]der Piep {m}
kuş göçü {i} der Vogelzug {m}
kuş göğüs gırtlağı {i} die Syrinx {f}
kuş gözü {i} das Vergissmeinnicht {n}
kuş gribi {i} die Vogelgrippe {f}
kuş inceleme alanı {i} die Vogelwarte {f}
kuş kafesi {i} das Vogelbauer {n}
kuş kafesi {i} der Vogelkäfig {m}
kuş kanadı tüyü {i} [hayb]die Schwungfeder {f}
kuş kirazı {i} [bitk]die Vogelbeere {f}
kuş kirazı {i} [bitk]die Vogelkirsche {f}
kuş koruma alanı {i} das Vogelschutzgebiet {n}
kuş kuyruğu {i} [hayb]der Sterz {m}
kuş meraklısı {i} der Vogelliebhaber {m}
kuş ötmek {fi} schlagen {v}
kuş ötmesi {i} [müz]der Gesang {m}
kuş ötmesi {i} [hayb]der Schlag {m}
kuş ötmesi {itr} tschilpen {itr}
kuş pisliği {i} der Guano {m}
kuş pisliği {i} der Vogeldung {m}
kuş pisliği {i} der Vogelmist {m}
kuş saçması {i} der Vogeldunst {m}
kuş sesi {i} [hayb]der Piep {m}
kuş sesi {i} der Pieps {m}
kuş sürüsü {i} der Vogelschwarm {m}
kuş tüneği {i} die Vogelstange {f}
kuş tüyü yorgan {i} die Eiderdaune {f}
kuş tuzağı {i} die Dohne {f}
kuş tuzağı konmuş yol {i} der Dohnenstrich {m}
kuş tuzağı konmuş yüksekçe bir yer {i} der Dohnenstieg {m}
kuş uçmaz kervan geçmez {s} gottverlassen {adj}
kuş uçmaz kervan geçmez yer {i} das Kaff {n}
kuş uçup kervan geçmez bir yer {allg} wo Fuchs und Hase sich gute Nacht sagen {allg}
kuş uçuşu {i} der Vogelflug {m}
kuş uçuşu uzaklık {i} die Luftlinie {f}
kuş üvezi {i} die Eberesche {f}
kuş üvezi {allg} gemeine Eberesche {allg}
kuş üvezi {i} die Vogelbeere {f}
kuş yavrusu {i} das Vogeljunge {n}
kuş yemi {i} das Vogelfutter {n}
kuş yemlemek {v} atzen {v}
kuş yemliği {i} der Vogelnapf {m}
kuş yuvası {i} das Vogelnest {n}
kuşa yem vermek {v} atzen {v}
kusacağım {s} mir ist speiübel {adj}
kusacak gibi olmak {itr} würgen {itr}
kusak {i} der Bauch {m}
kuşak {i} die Abkommenschaft {f}
kuşak {i} die Bauchbinde {f}
kuşak {i} die Binde {f}
kuşak {i} der Bund {m}
kuşak {i} die Generation {f}
kuşak {i} das Geschlecht {n}