DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Bus {m} otobüs {i}
Bus hält {allg} otobüs duracak! {allg}
der Busanhänger {m} otobüs römorku {i}
der Busbahnhof {m} otogar {i}
der Busch {m} balta girmemiş orman {i}
der Busch {m} çalı {i}
der Busch {m} çalılık {i}
der Busch {m} fundalık {i}
der Busch {m} küçük orman {i}
der Busch {m} makilik {i}
der Busch {m} orman {i}
der Busch {m} tropikal bölgedeki sık orman {i}
die Buschbohne {f} [Bot.]yer fasulyesi {i}
das Büschel {n} askı {i}
das Büschel {n} [mat]bir noktada kesişen doğru parçaları {i}
das Büschel {n} demet {i}
das Büschel {n} [Bot.]demet şeklindeki bitkiler {i}
das Büschel {n} deste {i}
das Büschel {n} kakül {i}
das Büschel {n} perçem {i}
das Büschel {n} püskül {i}
das Büschel {n} salkım {i}
das Büschel {n} sorguç {i}
das Büschel {n} tepelik {i}
das Büschel {n} tuğ {i}
das Büschel {n} tutam {i}
das Büschelchen {n} küçük demet {i}
das Büschelchen {n} küçük tutam {i}
büschelförmig {adj} salkım gibi {s}
der Buschen {m} çiçek demedi {i}
das Buschfieber {n} [Med.]sarıhumma {i}
das Buschholz {n} çalılık {i}
das Buschholz {n} fundalık {i}
das Buschholz {n} küçük ormanlık {i}
buschig {adj} çalı çırpıyla örtülü {s}
buschig {adj} çalılık {s}
buschig {adj} gür kaşlı {s}
buschig {adj} oldukça sık {s}
der Buschklepper {m} eşkiya {i}
der Buschklepper {m} haydut {i}
der Buschklepper {m} şaki {i}
der Buschmann {m} Busman {i}
die Buschrose {f} [Bot.]fidanları yere yakın gül {i}
das Buschschwein {n} [Zoo]akarsu domuzu {i}
das Buschschwein {n} [Zoo]bir cins domuz {i}
der Buschwald {m} çalılık {i}
der Buschwald {m} fundalık {i}
der Buschwald {m} [Bot.]maki {i}
das Buschwerk {n} [Bot.]çalılık {i}
das Buschwerk {n} [Bot.]fundalık {i}
das Buschwindröschen {n} [Bot.]anemon {i}
die Büse {f} [Naut.]bir cins balıkçı gemisi {i}
der Busen {m} bağır {i}
der Busen {m} balkon {i}
der Busen {m} göğüs {i}
der Busen {m} [anat.]kadın göğsü {i}
der Busen {m} kadın koynu {i}
der Busen {m} [anat.]kadın memesi {i}
der Busen {m} [anat.]kalp {i}
der Busen {m} körfez {i}
der Busen {m} koy {i}
der Busen {m} [anat.]koyun {i}
der Busen {m} [anat.]sine {i}
der Busen {m} [anat.]yürek {i}
die Busendstation {f} otobüsün son durağı {i}
der Busenfreund {m} can yoldaşı {i}
der Busenfreund {m} canciğer arkadaş {i}
der Busenfreund {m} çok yakın arkadaş {i}
die Busenfreundin {f} can yoldaşı {i}
die Busenfreundin {f} canciger arkadaş {i}
die Busenfreundin {f} çok yakın arkadaş {i}
die Busennadel {f} broş {i}
die Busennadel {f} kravat iğnesi {i}
der Busfahrer {m} otobüs şoförü {i}
die Busfahrt {f} otobüs seferi {i}
die Busfahrt {f} otobüs yolculuğu {i}
Bush junior {allg} küçük Bush {allg}
die Bushaltestelle {f} otobüs durağı {i}
busig {adj} göğüslü {s}
das Business {n} mesleki {i}