karaya asker çıkarmak {fi}
[ask] | aussetzen {v} |
|
karaya atmak {fi} | anschwemmen {v} |
|
karaya çalar gri {s} | anthrazitfarben {adj} |
|
Karaya çarpan dalgalar {i} | die Brandung {f} |
|
karaya çarpmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya çarpmak {fi} | ausspülen {v} |
|
karaya çekmek {fi}
[den] | aufsetzen {v} |
|
karaya çıkarma {i} | die Anlandung {f} |
|
karaya çıkarma {i}
[ask] | die Ausbootung {f} |
|
karaya çıkarmak {allg} | an Land bringen {allg} |
|
karaya çıkarmak {fi}
[ask] | ausbooten {v} |
|
karaya çıkarmak {fi} | ausladen {v} |
|
karaya çıkarmak {fi} | ausschiffen {v} |
|
karaya çıkarmak {fi} | landen {v} |
|
karaya çıkartma yapma hareketi {i}
[ask] | der Landungsversuch {m} |
|
karaya çıkma {i}
[den] | die Ausschiffung {f} |
|
karaya çıkma {i} | die Landung {f} |
|
karaya çıkma ücreti {ç} | die Landungskosten {pl} |
|
karaya çıkmak {allg}
[den] | an Land gehen {allg} |
|
karaya çıkmak {allg} | ans Land gehen {allg} |
|
karaya çıkmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya çıkmak {allg}
[den] | ausschiffen {allg} |
|
karaya indirmek {fi} | ausladen {v} |
|
karaya oturan gemiden kıyıya vuran nesneler {i}
[den] | das Strandgut {n} |
|
karaya oturma {i}
[den] | die Strandung {f} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | aufrennen {v} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | aufsitzen {v} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | festsitzen {v} |
|
karaya oturmak {itr}
[den] | scheitern {itr} |
|
karaya oturmak {allg} | festfahren {allg} |
|
karaya oturmak {itr}
[den] | stranden {itr} |
|
karaya oturmuş {allg}
[den] | am Ufer {allg} |
|
karaya oturmuş olmak {fi}
[den] | festliegen {v} |
|
karaya oturtmak {allg}
[den] | auf Strand setzen {allg} |
|
karaya vurmak {fi} | anlagern {v} |
|
karaya vurmak {allg} | ans Land gespült werden {allg} |
|
karaya vurmak {itr}
[den] | scheitern {itr} |
|
karaya vurmak {v} | spülen {v} |
|
karaya yanaşma {i} | die Landung {f} |
|
karaya yanaşmak {fi} | landen {v} |
|
karayağız at {i}
[hayb] | der Rappe {m} |
|
karayanık {i}
[hek] | der Anthrax {m} |
|
karayanık {i}
[hek] | der Milzbrand {m} |
|
denizden karaya birlik çıkarmak {v}
[ask] | landen {v} |
|
gemi karaya çıkarmak {fi}
[den] | ausschiffen {v} |
|
gemi karaya çıkma yeri {i} | die Landungsstelle {f} |
|
gemiden karaya çıkmak {fi}
[den] | anfahren {v} |
|
geminin karaya oturması {fi} | festfahren {v} |
|
geminin karaya oturması {allg} | auf Grund geraten {allg} |
|
gemiyi isteyerek karaya oturtmak {i}
[den] | die Freiwillige Strandung {f} |
|
gemiyi karaya oturtmak {itr} | auffahren {itr} |
|
gemiyi karaya oturtmak {allg} | Schiffbruch erleiden {allg} |
|
havadan karaya indirmek {v}
[ask] | landen {v} |
|
karaya asker çıkarmak {fi}
[ask] | aussetzen {v} |
|
karaya atmak {fi} | anschwemmen {v} |
|
karaya çalar gri {s} | anthrazitfarben {adj} |
|
Karaya çarpan dalgalar {i} | die Brandung {f} |
|
karaya çarpmak {fi} | ausspülen {v} |
|
karaya çarpmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya çekmek {fi}
[den] | aufsetzen {v} |
|
karaya çıkarma {i} | die Anlandung {f} |
|
karaya çıkarma {i}
[ask] | die Ausbootung {f} |
|
karaya çıkarmak {fi} | ausladen {v} |
|
karaya çıkarmak {fi}
[ask] | ausbooten {v} |
|
karaya çıkarmak {allg} | an Land bringen {allg} |
|
karaya çıkarmak {fi} | landen {v} |
|
karaya çıkarmak {fi} | ausschiffen {v} |
|
karaya çıkartma yapma hareketi {i}
[ask] | der Landungsversuch {m} |
|
karaya çıkma {i} | die Landung {f} |
|
karaya çıkma {i}
[den] | die Ausschiffung {f} |
|
karaya çıkma ücreti {ç} | die Landungskosten {pl} |
|
karaya çıkmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya çıkmak {allg} | ans Land gehen {allg} |
|
karaya çıkmak {allg}
[den] | an Land gehen {allg} |
|
karaya çıkmak {allg}
[den] | ausschiffen {allg} |
|
karaya indirmek {fi} | ausladen {v} |
|
karaya oturan gemiden kıyıya vuran nesneler {i}
[den] | das Strandgut {n} |
|
karaya oturma {i}
[den] | die Strandung {f} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | auflaufen {v} |
|
karaya oturmak {itr}
[den] | scheitern {itr} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | festsitzen {v} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | aufsitzen {v} |
|
karaya oturmak {itr}
[den] | stranden {itr} |
|
karaya oturmak {fi}
[den] | aufrennen {v} |
|
karaya oturmak {allg} | festfahren {allg} |
|
karaya oturmuş {allg}
[den] | am Ufer {allg} |
|
karaya oturmuş olmak {fi}
[den] | festliegen {v} |
|
karaya oturtmak {allg}
[den] | auf Strand setzen {allg} |
|
karaya vurmak {v} | spülen {v} |
|
karaya vurmak {itr}
[den] | scheitern {itr} |
|
karaya vurmak {allg} | ans Land gespült werden {allg} |
|
karaya vurmak {fi} | anlagern {v} |
|
karaya yanaşma {i} | die Landung {f} |
|
karaya yanaşmak {fi} | landen {v} |
|
yarımadanın karaya bağlandığı dar geçit {i}
[coğ] | der Isthmus {m} |
|