TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
fırın {i} der Bäcker {m}
fırın {i} die Bäckerei {f}
fırın {i} der Bäckerladen {m}
fırın {i} das Backhaus {n}
fırın {i} der Backofen {m}
fırın {i} die Bratenröhre {f}
fırın {i} der Bratofen {m}
fırın {i} die Bratröhre {f}
fırın {i} der Ofen {m}
fırın {i} die Ofenröhre {f}
fırın {i} die Röhre {f}
fırın ağzı {i} das Ofenloch {n}
fırın ağzı {i} die Ofentür {f}
fırın ağzı işçisi {i} [mad]der Aufleger {m}
fırın binası {i} das Backhaus {n}
fırın eldiveni {i} [mutf]der Topfhandschuh {m}
fırın kalıbı {i} die Kuchenform {f}
fırın kömürü {i} die Backkohle {f}
fırın ocağı ağzı kapağı {i} [mad]der Gichtdeckel {m}
fırın sürgüsü {i} die Ofenklappe {f}
fırın tepsisi {i} das Kuchenblech {n}
fırın tepsisi {i} die Kuchenform {f}
fırın torbası {i} [mutf]der Bratbeutel {m}
fırın torbası {i} [mutf]der Bratschlauch {m}
fırına kömür atmak {fi} [tek]aufgeben {v}
fırına vermek {fi} einschieben {v}
fırın {i} der Bäcker {m}
fırın {i} die Bäckerin {f}
fırın {i} der Brotbäcker {m}
fırın çırağı {i} der Bäckergeselle {m}
fırın küreği {i} die Backschaufel {f}
fırın küreği {i} die Krücke {f}
fırın küreği {i} der Schieber {m}
fırıncılık {i} die Bäckerei {f}
fırıncılık {i} das Bäckerhandwerk {n}
fırıncılık sanatı {i} das Bäckergewerbe {n}
fırıncılık zanaatı {i} das Bäckerhandwerk {n}
fırında kurutmak {fi} [tek]abdarren {v}
fırında kurutmak {v} darren {v}
fırında patates grateni {i} der Kartoffelauflauf {m}
fırında pişirilmiş meyve {i} das Backobst {n}
fırında pişirmek {fi} ausbacken {v}
fırında pişmiş {s} gratiniert {adj}
fırında tekrar pişirmek {fi} aufbacken {v}
fırındaki hamur odası {i} die Backstube {f}
fırından çıkarmak {fi} ausschießen {v}
fırından yeni çıkmış {s} ofenfrisch {adj}
fırının hamur odası {i} die Backstube {f}
fırının yemek pişirilen yeri {i} die Ofenröhre {f}
fırınlamak {fi} [tek]abdarren {v}
fırınlamak {v} dörren {v}
fırınlamak {itr} gratinieren {itr}
fırınlanmış {s} gratiniert {adj}
Indirekte Treffer
döner fırın {i} der Rotierofen {m}
döner fırın {i} der Drehofen {m}
endüstriyel fırın {i} [tek]der Ofen {m}
fırın ağzı {i} die Ofentür {f}
fırın ağzı {i} das Ofenloch {n}
fırın ağzı işçisi {i} [mad]der Aufleger {m}
fırın binası {i} das Backhaus {n}
fırın eldiveni {i} [mutf]der Topfhandschuh {m}
fırın kalıbı {i} die Kuchenform {f}
fırın kömürü {i} die Backkohle {f}
fırın ocağı ağzı kapağı {i} [mad]der Gichtdeckel {m}
fırın sürgüsü {i} die Ofenklappe {f}
fırın tepsisi {i} die Kuchenform {f}
fırın tepsisi {i} das Kuchenblech {n}
fırın torbası {i} [mutf]der Bratschlauch {m}
fırın torbası {i} [mutf]der Bratbeutel {m}
halka fırın {i} der Ringofen {m}
halka fırın usulü {i} das Ringofenverfahren {n}
mikrodalgalı fırın {i} die Mikrowelle {f}
mikrodalgalı fırın {i} der Mikrowellenherd {m}
sürekli fırın {i} der Füllofen {m}
sürekli fırın {i} der Dauerbrenner {m}
yüksek fırın {i} der Schachtofen {m}
yüksek fırın {i} der Hochofen {m}
yüksek fırın çimentosu {i} der Hochofenzement {m}
yüksek fırın gazları {ç} die Gichtgase {pl}
yüksek fırın ortası {i} [tek]die Rast {f}