TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
dağın eteğinde {allg} unten am Berg {allg}
dağın ön tarafındaki tepeler {i} [coğ]das Vorgebirge {n}
dağın tepesi {i} der Pik {m}
dağın yağışı az alan tarafı {i} der Regenschatten {m}
dağın zirvesi {i} der Pik {m}
dağınık {a} dispersiv {a}
dağınık {a} Durcheinander {a}
dağınık {s} kraus {adj}
dağınık {s} lose {adj}
dağınık {s} struppig {adj}
dağınık {s} unaufmerksam {adj}
dağınık {a} unordentlich {a}
dağınık {s} vereinzelt {adj}
dağınık {s} wirr {adj}
dağınık {s} wüst {adj}
dağınık {s} zerstreut {adj}
dağınık bir şekilde yerde durmak {fi} herumliegen {v}
dağınık çalışmak {itr} wursteln {itr}
dağınık durum {i} die Sauerei {f}
dağınık haldeki arazi parçalarının birleştirilmesi {i} die Flurbereinigung {f}
dağınık motifli desen {i} das Streumuster {n}
dağınık yaşayan kişi {i} der Hippie {m}
dağınıklık {i} das Durcheinander {n}
dağınıklık {i} das Gewirr {n}
dağınıklık {i} die Matschigkeit {f}
dağınıklık {i} die Unaufmerksamkeit {f}
dağınıklık {i} die Unordnung {f}
dağınıklık {i} die Verworrenheit {f}
dağınıklık {i} die Wirrheit {f}
dağınıklık {i} der Wirrwarr {m}
dağınıklık {i} die Wirtschaft {f}
dağınıklık {i} [pol]die Zerrissenheit {f}
dağınıklık {i} die Zersplitterung {f}
dağınıklık {i} die Zerstreutheit {f}
dağınıksızlık {i} die Unordnung {f}
Indirekte Treffer
dağın eteğinde {allg} unten am Berg {allg}
dağın ön tarafındaki tepeler {i} [coğ]das Vorgebirge {n}
dağın tepesi {i} der Pik {m}
dağın yağışı az alan tarafı {i} der Regenschatten {m}
dağın zirvesi {i} der Pik {m}