DeutschTürkisch 
Direkte Treffer
der Sud {m} kaynatma {i}
der Sud {m} kaynayan şey {i}
der Sud {m} pişen şey {i}
der Sud {m} pişirme {i}
der Sud {m} pişme esnasında çıkan su {i}
Süd {oA} güney {tnz}
das Südafrika {n} Güney Afrika {i}
der Südafrikaner {m} Güney Afrikalı {i}
südafrikanisch {adj} Güney Afrika ile ilgili {s}
das Südamerika {n} Güney Amerika {i}
der Südamerikaner {m} Güney Amerikalı {i}
südamerikanisch {adj} Güney Amerika ile ilgili {s}
der Sudan {m} sudan {i}
der Sudaner {m} Sudanlı {i}
der Sudanese {m} Sudanlı {i}
die Sudanesin {f} Sudanlı {i}
sudanesisch {adj} Sudan ile ilgili {s}
sudanesisch {a} Sudanlı {a}
sudanisch {adj} Sudan ile ilgili {s}
das Süddeutsch {n} Güney Almanya ağızları {i}
süddeutsch {adj} Güney Almanya ile ilgili {s}
Süddeutscher {fm} Güney Almanyalı {fm}
das Süddeutschland {n} Güney Almanya {i}
die Sudelei {f} kirli {i}
die Sudelei {f} pis {i}
sudelig {adj} pis {s}
sudelig {adj} üstünkörü {s}
sudeln {itr} karalamak {itr}
sudeln {itr} kirletmek {itr}
sudeln {itr} pis çalışmak {itr}
sudeln {itr} pisletmek {itr}
sudeln {itr} pislik içinde olmak {itr}
sudeln {itr} üstünkörü çalışmak {itr}
der Süden {m} güney {i}
der Süden {m} güney ülkeleri {i}
das Südeuropa {n} Güney Avrupa {i}
der Südeuropäer {m} Güney Avrupalı {i}
südeuropäisch {adj} Güney Avrupa {s}
südeuropäisch {adj} Güney Avrupalı {s}
die Südfrucht {f} Akdeniz ülkeleri meyveleri {i}
die Südfrucht {f} sıcak ülke meyveleri {i}
die Südfrucht {f} tropik ülke meyveleri {i}
der Südländer {m} Akdenizli {i}
der Südländer {m} güneyli {i}
südländisch {adj} güney ülkeleriyle ilgili {s}
südlich {adj} güney {s}
südlich {adj} güneyde bulunan {s}
südlich {adj} güneyinde {s}
südlich von {allg} güneyinde {allg}
südlicher Breite {allg} [Geo]güney enlemi {allg}
das Südlicht {n} Güney yarımkürede görülen kutup ışığı {i}
die Sudmaische {f} kristalizatör {i}
die Sudmaische {f} mayşe {i}
der Südosten {m} güneydoğu {i}
der Südosten {m} [Met.]güneydoğu rüzgarı {i}
das Südosteuropa {n} Güneydoğu Avrupa {i}
südosteuropäische Landschaft zwischen den Rhodopen und dem Istrancagebirge {allg} Trakya {allg}
südöstlich {adj} güneydoğu {s}
der Südpol {m} [Geo]güney kutbu {i}
das Südpolargebiet {n} Antarktis {i}
das Südpolargebiet {n} güney kutbu bölgesi {i}
der Südpunkt {m} [Geo]meridyen düzleminin güneyde ufukla kesiştiği nokta {i}
der Südsüdosten {m} güney güneydoğu {i}
der Südsüdwesten {m} güney güneybatı {i}
südwärts {adv} güneye doğru {adv}
der Südwesten {m} güneybatı {i}
der Südwester {m} su geçirmez gemici şapkası {i}
der Südwestfunk {m} radio Güneybatı Federal Almanya Radyo ve Televizyonu {i}
südwestlich {adj} güneybatı {s}
der Südwind {m} güney rüzgarı {i}