TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
soğukkanlı {s} affektlos {adj}
soğukkanlı {s} ausgeglichen {adj}
soğukkanlı {s} cool {adj}
soğukkanlı {adv} geistesgegenwärtig {adv}
soğukkanlı {s} gelassen {adj}
soğukkanlı {s} kaltblütig {adj}
soğukkanlı {s} leidenschaftslos {adj}
soğukkanlı {a} nüchtern {a}
soğukkanlı {s} olympisch {adj}
soğukkanlı {s} stoisch {adj}
soğukkanlı {s} überlegen {adj}
soğukkanlı düşünmek {allg} klaren Kopf behalten {allg}
soğukkanlı hayvanlar {ç} [hayb]die Kaltblüter {pl}
soğukkanlı kadın {allg} kaltblütige Frau {allg}
soğukkanlı kimse {i} der Olympier {m}
soğukkanlı olmak {allg} Fischblut haben {allg}
soğukkanlı olmak {allg} kaltblütig sein {allg}
soğukkanlılığını korumak {allg} kaltes Blut bewahren {allg}
soğukkanlılığını yitirmek {allg} irremachen lassen {allg}
soğukkanlılığını yitirmemek {fi} kalt bleiben {v}
soğukkanlılık {i} die Ausgeglichenheit {f}
soğukkanlılık {i} das Fischblut {n}
soğukkanlılık {i} die Gefasstheit {f}
soğukkanlılık {i} die Gelassenheit {f}
soğukkanlılık {i} der Gleichmut {m}
soğukkanlılık {i} die Kaltblütigkeit {f}
soğukkanlılık {i} die Nüchternheit {f}
soğukkanlılık {i} die Ruhe {f}
soğukkanlılık {i} [fel]der Stoizismus {m}
Indirekte Treffer
soğukkanlı düşünmek {allg} klaren Kopf behalten {allg}
soğukkanlı hayvanlar {ç} [hayb]die Kaltblüter {pl}
soğukkanlı kadın {allg} kaltblütige Frau {allg}
soğukkanlı kimse {i} der Olympier {m}
soğukkanlı olmak {allg} Fischblut haben {allg}
soğukkanlı olmak {allg} kaltblütig sein {allg}