Türkisch | Deutsch | |
---|---|---|
Direkte Treffer | ||
bulup getirmek {fi} | beibringen {v} | |
Indirekte Treffer | ||
bulup getirmek {fi} | beibringen {v} | |
fırsat bulup suç işleyen fail {i} | der Gelegenheitstäter {m} | |
fırsat bulup suç işleyen fail {i} | die Gelegenheitstäterin {f} | |
konuşulan bir şeyi kitapta bulup okumak {fi} | nachlesen {v} | |
toprak kazarak bulup çıkarmak {fi} | ausscharren {v} |