gökyüzü {i}
[gökb] | der Äther {m} |
|
gökyüzü {i} | das Firmament {n} |
|
gökyüzü {i} | der Gott {m} |
|
gökyüzü {i} | der Himmel (sichtbarer) {m} |
|
gökyüzü cismi {i}
[gökb] | der Himmelskörper {m} |
|
gökyüzünde {allg} | am Himmel {allg} |
|
gökyüzüne çıkma {i} | die Hinreise {f} |
|
gökyüzüne doğru {adv} | himmelan {adv} |
|
gökyüzüne doğru {adv} | himmelwärts {adv} |
|
gökyüzünün maviliği {allg} | Blau des Himmels {allg} |
|
bulutlarla kaplanmış gökyüzü {allg} | bedeckter Himmel {allg} |
|
bulutlu gökyüzü {i}
[metr] | der Wolkenhimmel {m} |
|
bulutsuz gökyüzü {allg} | wolkenloser Himmel {allg} |
|
gökyüzü cismi {i}
[gökb] | der Himmelskörper {m} |
|
pırıl pırıl gökyüzü {allg} | wolkenloser Himmel {allg} |
|
yıldızlarla kaplı gökyüzü {i}
[ed] | das Sternenzelt {n} |
|