TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yarık {s} aufgeschlitzt {adj}
yarık {i} der Bruch {m}
yarık {s} durchbrochen {adj}
yarık {i} der Einschnitt {m}
yarık {i} das Gerinne {n}
yarık {a} geschlitzt {a}
yarık {a} gespalten {a}
yarık {i} die Kluft {f}
yarık {s} klüftig {adj}
yarık {i} der Knacks {m}
yarık {i} das Leck {n}
yarık {i} das Loch {n}
yarık {i} die Riefe {f}
yarık {i} [tek]die Rille {f}
yarık {i} der Riss {m}
yarık {s} rissig {adj}
yarık {i} der Ritz {m}
yarık {i} die Ritze {f}
yarık {i} die Scharte {f}
yarık {i} der Schlitz {m}
yarık {i} die Schmarre {f}
yarık {i} der Schnitt {m}
yarık {i} die Schnittwunde {f}
yarık {i} der Spalt {m}
yarık {i} die Spalte {f}
yarık açma {i} die Riefelung {f}
yarık açmak {fi} durchstechen {v}
yarık açmak {v} riefeln {v}
yarık açmak {v} riefen {v}
yarık kanat {i} der Schlitzflügel {m}
yarık kilit {i} der Schlitzverschluss {m}
yarık kulakmemesi {i} [anat]das Schlitzohr {n}
yarık testeresi {i} die Spaltsäge {f}
yarıklarla dolu {s} zerklüftet {adj}
yarık {s} riefelig {adj}
yarık {s} riefig {adj}
yarık kanat {i} der Spaltflügel {m}
yarıküre {i} [coğ]die Kugelhälfte {f}
Indirekte Treffer
buzullardaki yarık {i} die Gletscherspalte {f}
doğuştan olan dudaktaki yarık {i} [hek]die Hasenscharte {f}
içinden deli dere akan dar yarık {i} [coğ]die Klamm {f}
yarık açma {i} die Riefelung {f}
yarık açmak {fi} durchstechen {v}
yarık açmak {v} riefen {v}
yarık açmak {v} riefeln {v}
yarık kanat {i} der Schlitzflügel {m}
yarık kilit {i} der Schlitzverschluss {m}
yarık kulakmemesi {i} [anat]das Schlitzohr {n}
yarık testeresi {i} die Spaltsäge {f}