TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
yanına {öt} an {prp}
yanına {a} daneben {a}
yanına {a} heran {a}
yanına {öt} Hierneben {prp}
yanına {öt} neben {prp}
yanına {s} nebenhin {adj}
yanına alma {i} die Mitnahme {f}
yanına almak {fi} mitnehmen {v}
yanına çağırmak {fi} zu sich rufen {v}
yanına çekmek {fi} heranziehen {v}
yanına çeyiz olarak almak {fi} mitbekommen {v}
yanına çeyiz olarak almak {fi} mitkriegen {v}
yanına düşmek {fi} danebenfallen {v}
yanına getirmek {fi} daherbringen {v}
yanına getirmek {fi} zubringen {v}
yanına gitmek {fi} näher treten {v}
yanına uzanmak {allg} herlegen {allg}
yanına vermek {fi} beigeben {v}
yanına vermek {fi} beiordnen {v}
yanına yaklaşılmaz {s} unzugänglich {adj}
yanına yanaşmak {v} nahen {v}
yanına yatırmak {fi} dazulegen {v}
Indirekte Treffer
-nın yanına {öt} zu {prp}
arabanın yanına {allg} neben den Wagen {allg}
arkadaş olarak yanına vermek {fi} beigesellen {v}
bağırarak yanına çağırmak {fi} herrufen {v}
birisini yanına çağırmak {v} bescheiden {v}
birlikte götürmek üzere yanına almak {fi} mitkriegen {v}
birlikte götürmek üzere yanına almak {fi} mitbekommen {v}
bitkiyi büyüyebilmesi için yanına dikilen direğe bağlamak {fi} anpfahlen {v}
bunun yanına {adv} daneben {adv}
devlet adamlarını selamlaması için yolun iki yanına dizilmiş insan topluluğu {i} das Spalier {n}
ölü gömülürken yanına bırakılan eşyalar {i} die Grabbeigabe {f}
onun yanına {adv} daneben {adv}
pahalılıktan yanına varılmaz {s} unerschwinglich {adj}
tanrı yanına çağrılmak {fi} abberufen {v}
yanına alma {i} die Mitnahme {f}
yanına almak {fi} mitnehmen {v}
yanına çağırmak {fi} zu sich rufen {v}
yanına çekmek {fi} heranziehen {v}
yanına çeyiz olarak almak {fi} mitkriegen {v}
yanına çeyiz olarak almak {fi} mitbekommen {v}
yanına düşmek {fi} danebenfallen {v}
yanına getirmek {fi} zubringen {v}
yanına getirmek {fi} daherbringen {v}
yanına gitmek {fi} näher treten {v}
yanına uzanmak {allg} herlegen {allg}
yanına vermek {fi} beiordnen {v}
yanına vermek {fi} beigeben {v}
yanına yaklaşılmaz {s} unzugänglich {adj}
yanına yanaşmak {v} nahen {v}
yanına yatırmak {fi} dazulegen {v}
yatağın yanına serilen küçük halı {i} der Bettvorleger {m}