TürkischDeutsch 
Direkte Treffer
kırmızı {s} feuerrot {adj}
kırmızı {i} das Karmin {n}
kırmızı {s} rot {adj}
kırmızı akik {i} [mad]der Blutachat {m}
kırmızı ayı üzümü {i} die Beere {f}
kırmızı ayı üzümü {i} die Blaubeere {f}
kırmızı ayı üzümü {i} die Heidelbeere {f}
kırmızı bakır cevheri {i} das Rotkupfererz {n}
kırmızı balık {i} der Goldfisch {m}
kırmızı ballıbaba {allg} rote Taubnessel {allg}
kırmızı ballıbaba {i} die Taubnessel {f}
kırmızı biber {i} der Cayennepfeffer {m}
kırmızı biber {i} der Chili {m}
kırmızı biber {i} der Chilipfeffer {m}
kırmızı biber {i} der Pfeffer {m}
kırmızı biber {allg} roter Pfeffer {allg}
kırmızı biber {i} [bitk]die Peperoni {f}
kırmızı boya {i} die Mennige {f}
kırmızı boya {i} der Zinnober {m}
kırmızı çayırotu {i} [bitk]das Herdengras {n}
kırmızı çaylak {i} [hayb]der Königsweih {m}
kırmızı çaylak {i} der Milan {m}
kırmızı çaylak {allg} Roter Milan {allg}
kırmızı çiçekli akdiken {i} [bitk]der Rotdorn {m}
kırmızı çürüklük hastalığı {i} die Rotfäule {f}
kırmızı doğan {i} [hayb]die Rohrweihe {f}
kırmızı dudaklar {allg} Purpurlippen {allg}
kırmızı frenk üzümü {i} [bitk]die Rote Johannisbeere {f}
kırmızı frenküzümü {i} die Beere {f}
kırmızı frenküzümü {i} die Johannisbeere {f}
kırmızı frenküzümü {allg} rote Johannisbeere {allg}
kırmızı gagalı dağ kargası {i} die Alpenkrähe {f}
kırmızı gagalı dağ kargası {i} die Krähe {f}
kırmızı gürgen ağacı {i} [bitk]die Rotbuche {f}
kırmızı gürgen kerestesi {i} das Rotbuchenholz {n}
kırmızı isfendan ağacı {i} [bitk]der Ahorn {m}
kırmızı ışık {i} das Rotlicht {n}
kırmızı ışık terapisi {i} die Rotlichttherapie {f}
kırmızı ıtır {i} der Rupprechts-Storchschnabel {m}
kırmızı ıtır {i} das Ruprechtskraut {n}
kırmızı ıtır {i} der Storchschnabel {m}
kırmızı kart göstermek {allg} [sp]vom Platz verweisen {allg}
kırmızı kel otu {i} der Pestwurz {m}
kırmızı kel otu {allg} rote Pestwurz {allg}
kırmızı köpek üzümü {i} das Bittersüß {n}
kırmızı köpek üzümü {allg} bittersüßer Nachtschatten {allg}
kırmızı kurşunkalem {i} der Rotstift {m}
kırmızı kuşüzümü {i} die Beere {f}
kırmızı kuşüzümü {i} die Johannisbeere {f}
kırmızı kuşüzümü {allg} rote Johannisbeere {allg}
kırmızı lahana {i} [bitk]das Blaukraut {n}
kırmızı lahana {i} der Kohl {m}
kırmızı lahana {i} [bitk]der Rotkohl {m}
kırmızı lahana {i} [bitk]das Rotkraut {n}
kırmızı macun {i} das Alkermes {n}
kırmızı mantar {i} [bitk]der Kaiserling {m}
kırmızı mercimek {i} [mutf]die Rote Linsen {f}
kırmızı meşe kerestesi {i} das Roteichenholz {n}
kırmızı muşmula ağacı {i} [bitk]die Apfelbeere {f}
kırmızı nikel cevheri {i} das Rotnickelerz {n}
kırmızı orman karıncası {allg} rote Waldameise {allg}
kırmızı orman karıncası {i} [hayb]die Waldameise {f}
kırmızı pancar {allg} [bitk]rote Bete {allg}
kırmızı pasaport {i} der Diplomatenpass {m}
kırmızı rengini gidermek {itr} entröten {itr}
kırmızı renk {i} das Rot {n}
kırmızı renk almak {fi} röten {v}
kırmızı saçlı {s} rothaarig {adj}
kırmızı sandal ağacı {i} [bitk]der Korallenbaum {m}
kırmızı şapkalı kız {i} das Rotkäppchen {n}
kırmızı şarap {i} der Rotwein {m}
kırmızı şarap rengi {s} weinrot {adj}
kırmızı sırtlı örümcek kuşu {i} der Neuntöter {m}
kırmızı su yosunu {i} [bitk]die Blutalge {f}
kırmızı süs balığı {i} [hayb]der Goldfisch {m}
kırmızı suyosunlarının bir araya toplanmasıyla ortaya çıkan kırmızı renkli deniz görüntüsü {i} [hek]der Blutsee {m}
kırmızı tavda kırılır {s} rotbrüchig {adj}
kırmızı tebeşir {i} der Rötel {m}
kırmızı toz biber {i} der Cayennepfeffer {m}
kırmızı turp {i} [bitk]das Radieschen {n}
Indirekte Treffer
açık kırmızı {s} korallenfarbig {adj}
bir oyuncuyu kırmızı kart ile oyundan atmak {allg} [sp]einen Spieler vom Felde verweisen {allg}
bir tür kırmızı şarap {i} der Bleichert {m}
kırmızböceğinden elde edilen parlak kırmızı boya {i} der Kermes {m}
kırmızı akik {i} [mad]der Blutachat {m}
kırmızı ayı üzümü {i} die Heidelbeere {f}
kırmızı ayı üzümü {i} die Blaubeere {f}
kırmızı ayı üzümü {i} die Beere {f}
kırmızı bakır cevheri {i} das Rotkupfererz {n}
kırmızı balık {i} der Goldfisch {m}
kırmızı ballıbaba {i} die Taubnessel {f}
kırmızı ballıbaba {allg} rote Taubnessel {allg}
kırmızı biber {i} der Cayennepfeffer {m}
kırmızı biber {allg} roter Pfeffer {allg}
kırmızı biber {i} der Pfeffer {m}
kırmızı biber {i} der Chilipfeffer {m}
kırmızı biber {i} [bitk]die Peperoni {f}
kırmızı biber {i} der Chili {m}
kırmızı boya {i} die Mennige {f}
kırmızı boya {i} der Zinnober {m}
kırmızı çayırotu {i} [bitk]das Herdengras {n}
kırmızı çaylak {allg} Roter Milan {allg}
kırmızı çaylak {i} der Milan {m}
kırmızı çaylak {i} [hayb]der Königsweih {m}
kırmızı çiçekli akdiken {i} [bitk]der Rotdorn {m}
kırmızı çürüklük hastalığı {i} die Rotfäule {f}
kırmızı doğan {i} [hayb]die Rohrweihe {f}
kırmızı dudaklar {allg} Purpurlippen {allg}
kırmızı frenk üzümü {i} [bitk]die Rote Johannisbeere {f}
kırmızı frenküzümü {i} die Beere {f}
kırmızı frenküzümü {allg} rote Johannisbeere {allg}
kırmızı frenküzümü {i} die Johannisbeere {f}
kırmızı gagalı dağ kargası {i} die Krähe {f}
kırmızı gagalı dağ kargası {i} die Alpenkrähe {f}
kırmızı gürgen ağacı {i} [bitk]die Rotbuche {f}
kırmızı gürgen kerestesi {i} das Rotbuchenholz {n}
kırmızı isfendan ağacı {i} [bitk]der Ahorn {m}
kırmızı ışık {i} das Rotlicht {n}
kırmızı ışık terapisi {i} die Rotlichttherapie {f}
kırmızı ıtır {i} der Storchschnabel {m}
kırmızı ıtır {i} das Ruprechtskraut {n}
kırmızı ıtır {i} der Rupprechts-Storchschnabel {m}
kırmızı kart göstermek {allg} [sp]vom Platz verweisen {allg}
kırmızı kel otu {i} der Pestwurz {m}
kırmızı kel otu {allg} rote Pestwurz {allg}
kırmızı köpek üzümü {allg} bittersüßer Nachtschatten {allg}
kırmızı köpek üzümü {i} das Bittersüß {n}
kırmızı kurşunkalem {i} der Rotstift {m}
kırmızı kuşüzümü {allg} rote Johannisbeere {allg}
kırmızı kuşüzümü {i} die Johannisbeere {f}
kırmızı kuşüzümü {i} die Beere {f}
kırmızı lahana {i} der Kohl {m}
kırmızı lahana {i} [bitk]das Blaukraut {n}
kırmızı lahana {i} [bitk]das Rotkraut {n}
kırmızı lahana {i} [bitk]der Rotkohl {m}
kırmızı macun {i} das Alkermes {n}
kırmızı mantar {i} [bitk]der Kaiserling {m}
kırmızı mercimek {i} [mutf]die Rote Linsen {f}
kırmızı meşe kerestesi {i} das Roteichenholz {n}
kırmızı muşmula ağacı {i} [bitk]die Apfelbeere {f}
kırmızı nikel cevheri {i} das Rotnickelerz {n}
kırmızı orman karıncası {i} [hayb]die Waldameise {f}
kırmızı orman karıncası {allg} rote Waldameise {allg}
kırmızı pancar {allg} [bitk]rote Bete {allg}
kırmızı pasaport {i} der Diplomatenpass {m}
kırmızı rengini gidermek {itr} entröten {itr}
kırmızı renk {i} das Rot {n}
kırmızı renk almak {fi} röten {v}
kırmızı saçlı {s} rothaarig {adj}
kırmızı sandal ağacı {i} [bitk]der Korallenbaum {m}
kırmızı şapkalı kız {i} das Rotkäppchen {n}
kırmızı şarap {i} der Rotwein {m}
kırmızı şarap rengi {s} weinrot {adj}
kırmızı sırtlı örümcek kuşu {i} der Neuntöter {m}
kırmızı su yosunu {i} [bitk]die Blutalge {f}
kırmızı süs balığı {i} [hayb]der Goldfisch {m}
kırmızı suyosunlarının bir araya toplanmasıyla ortaya çıkan kırmızı renkli deniz görüntüsü {i} [hek]der Blutsee {m}